acınmak (-e) 1. Acıma işine konu olmak:
"Günlerce elin, dile gelmeyen çocuğunu bağrına basan fabrika sahibine acındı." -L. Tekin. 2.
(nsz) Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek, eseflenmek:
"Kızlar gitti diye pınar ağladı / Acındı yüreğim yandı pınara" -Karacaoğlan.
yakınmak(I)
(nsz) Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak:
Kına yakınmak. yakınmak(II)
(nsz) Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek:
"Onların taklitlerini yapar, gönüllerinde hiçbir titreşim bulunmayışından kendine yakınırdı." -Ç. Altan.