çocuk
is. 1. Küçük yaştaki oğlan veya kız: "Çocuğun bir sütninesi vardı." -R. H. Karay. 2. Soy bakımından oğul veya kız, evlat: "Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış." -B. R. Eyuboğlu. 3. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak: "Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti." -B. R. Eyuboğlu. 4. Genç erkek. 5. mec. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 6. mec. Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse: Otuz yaşında ama hâlâ çocuk. 7. mec. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

İsimler İspanyolca "oğlan çocuğu" veya "velet" ve "küçük kız" anlamına gelmektedir. " "Çocuk", İsa 'yı simgelemektedir, çünkü El Niño
Kaynak: El Niño

Lanet olası velet. Muhtemelen kopya çekmiştir. Hepsi birbirinin aynı. O gün bir şey keşfetmiştim. Bir bilgisayar buldum. Bir saniye, bu
Kaynak: Hacker manifestosu

mevlanakapı yokuşunda velet karabaş mahallesi'nde, çarıkhane sokağında, 16 numaralı hanede mukim bâlâya, fotoğrafı ilişik ali
Kaynak: Mehmet Muhittin Sevilen

bebeklerden değil, anasının babasının hem baş belası hem de sevinci olmuş çok gezinen, her yere tırmanan, girip çıkmadığı delik kalmamış bir velet.
Kaynak: Mezarlık Kitabı

Kimileri için yalnız 'Tanrı'nın sesi', kimileri için yalnız 'Uçkuru düşük bir velet', kimileri içinse 'Tanrı'nın sesi uçkuru düşük velet'
Kaynak: Amadeus (oyun)