yıkıntı is. 1. Yıkılma, yıkım, mahvolma. 2. Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz:
"Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim." -Halikarnas Balıkçısı. 3. Virane:
"Yıkıntıların ortasında blok hâlinde yükselen yeni apartmanlara uzun uzun baktı." -H. Taner. 4.
mec. Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma.