Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
vizite anlamı Fr.visité
1. Ziyaret: § "O sabah Alfons limana inip Paulos'un geldiğini liman riyaseti tarafından haber alınca, kendisine bir adam gönderip vizite kabul edip edemeyeceğini sormuştu." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar s. 26. § "… merdiven başında vizite parasını alırken ustaya…" -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 214. 2. Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması: § "Genç doktor en küçük vizitelere tenezzül eylemekten fazla onları bir nimet ve yoldaki küçük muvaffakiyetlerini dahi en büyük bir muzafferiyet addetmeye mecburdur." -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 60. 3. Bir muayene için hekime ödenen ücret. 4. Kartvizit, kişinin kendisini tanıtmak üzere kullandığı ve tanıştığı kişilere verdiği kâğıt: § "Bereket versin ki yanımızda vizite kâğıdı bulundu. Vizite kâğıdımızın bir satırı Türkçe yalnız Ahmet Midhat diye yazılı olup…" -Ahmet Midhat Efendi, Müşahedat, 29.