Güncel Türkçe Sözlük
yağlanmak anlamı
(nsz) 1. Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak: "Kürekler yağlanmamış olmalı. Deniz yükseldi mi gacırdıyor, sonra gucurduyor deniz alçalırken." -Z. Selimoğlu. 2. Yağ oluşmak: "... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var." -M. Ş. Esendal. 3. Yağdan kirlenmek: "... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş..." -M. Ş. Esendal. 4. Yağ sürünmek: "Artık çayırlıklarda soyunup yağlanıp güreşemiyorlardı." -Ö. Seyfettin.