yakın ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.Divanü Lügati't-Türk
yakın anlamı
yakın
yakın
Güncel Türkçe Sözlük
yakın anlamı
sf. 1. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. 2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan: Buna yakın bir söz söyledi. 3. Aralarında sıkı ilgi bulunan: "Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır." -E. Şafak. 4. Benzeyen, andıran, yaklaşan: "Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı." -Ö. Seyfettin. 5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan: "Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın..." -S. F. Abasıyanık. 6. is. Uzak olmayan yer: Yakınımızda otururlar. 7. is. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba: "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sf. 1. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. 2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan: Buna yakın bir söz söyledi. 3. Aralarında sıkı ilgi bulunan: "Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır." -E. Şafak. 4. Benzeyen, andıran, yaklaşan: "Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı." -Ö. Seyfettin. 5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan: "Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın..." -S. F. Abasıyanık. 6. is. Uzak olmayan yer: Yakınımızda otururlar. 7. is. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba: "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi." -Y. K. Karaosmanoğlu.
Türkçe - İngilizce
yakın anlamı
sıfat
1) close
2) near
3) immediate
4) intimate
5) imminent
6) adjacent
7) convenient
8) proximate
9) familiar
10) approximate
11) akin
12) akin to
13) contiguous
14) not far
15) handy
16) within reach
17) thick
18) inseparable
19) connected
20) connate
21) pending
22) close-range
zarf
1) close
2) near
3) close to
4) nigh
5) by
6) at hand
7) hard
8) near at hand
9) within walking distance
10) hard by
isim
1) relative
2) connection
3) connexion
edat
1) near
2) nigh
sıfat
1) close
2) near
3) immediate
4) intimate
5) imminent
6) adjacent
7) convenient
8) proximate
9) familiar
10) approximate
11) akin
12) akin to
13) contiguous
14) not far
15) handy
16) within reach
17) thick
18) inseparable
19) connected
20) connate
21) pending
22) close-range
zarf
1) close
2) near
3) close to
4) nigh
5) by
6) at hand
7) hard
8) near at hand
9) within walking distance
10) hard by
isim
1) relative
2) connection
3) connexion
edat
1) near
2) nigh
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yakın anlamı
Yakın olanlar
Yakın olanlar
Uşak
yakın zıt anlamlısı
uzak
is. 1. Yakın olmayan yer: Fazla uzağa gitme. 2. sf. Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı: "Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." -P. Safa. 3. sf. Arada çok zaman bulunan: Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 4. sf. Eli, gücü veya hükmü yetişmez: O böyle işlerden pek uzaktır. 5. sf. İhtimali az olan: Ben bu işi çok uzak görüyorum. 6. sf. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan: "Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz." -P. Safa.
is. 1. Yakın olmayan yer: Fazla uzağa gitme. 2. sf. Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı: "Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." -P. Safa. 3. sf. Arada çok zaman bulunan: Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 4. sf. Eli, gücü veya hükmü yetişmez: O böyle işlerden pek uzaktır. 5. sf. İhtimali az olan: Ben bu işi çok uzak görüyorum. 6. sf. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan: "Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz." -P. Safa.
"yakın" için örnek kullanımlar
18'de Cristian Zapata'nın yakın mesafeden kafa vuruşu dışarıya gitti.
18 Cristian Zapata went out Header from close range.
Kaynak: medya73.comDrogba'nın yakın mesafeden vuruşunda kaleci Ertuğrul topu kornere attı.
Ertugrul Drogba corner threw the ball beat goalkeeper from close range.
Kaynak: bugun.com.trOynadığı dizi, hali tavrıyla kadınların kendilerine yakın bulduğu biri.
Played series, it is actually found in the attitude of one of the women close to them.
Kaynak: gercekgundem.comİyi pres yaparak rakibini bozdu, gole yakın ataklar geliştirdi.
Broke his opponent by pressing on top, close to the attacks developed goals.
Kaynak: sabah.com.trDünya'ya Yakın Cisim ler (DYC, İng. Near-Earth Objects ya da NEOs), yörüngeleri günberi noktasında Dünya 'ya 1,3 AB 'den daha yakın olup
Kaynak: Dünya'ya Yakın Cisim
Kaynak: Dünya'ya Yakın Cisim
Bu nesneler görece olarak Dünya'ya yakın olmasına rağmen, sadece dokuz tanesinin görünen büyüklüğü 6,5'den daha azdır ve bu da bu
Kaynak: Yakın yıldızlar dizini
Kaynak: Yakın yıldızlar dizini
Ölüme yakın deneyimler (ÖYD ya da NDE - N ear D eath E xperience) tıbbi anlamda kalbi durup daha sonra tekrar hayata dönen insanların
Kaynak: Ölüme yakın deneyimler
Kaynak: Ölüme yakın deneyimler
Küller Altında Yakın Tarih, Mustafa Armağan 'nın 2006 yılında Türkiye 'nin yakın tarihine farklı bir bakış açısı sunmak için kaleme
Kaynak: Küller Altında Yakın Tarih
Kaynak: Küller Altında Yakın Tarih
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
