yanık ne demek?
- 7 sözlük, 14 sonuç.BSTS / Cerrahi Terimleri Sözlüğü
yanık anlamı İng. burn Lat.combustio
Yakıcı maddelerin etkimesiyle, dokularda metabolik değişimlerle birlikte oluşan lezyon. Kızarma, veziküllenme, doku harabiyeti, kömürleşme biçiminde dört derecesi bulunur, kombistiyon.
Yakıcı maddelerin etkimesiyle, dokularda metabolik değişimlerle birlikte oluşan lezyon. Kızarma, veziküllenme, doku harabiyeti, kömürleşme biçiminde dört derecesi bulunur, kombistiyon.
BSTS / Patoloji Terimleri Sözlüğü
yanık anlamı İng. burn
1. Kimyasal, elektrik, radyasyonun etkisiyle kuru veya nemli sıcak maddelerle temas sonucu oluşan doku zedelenmesi. 2. Yanık yeri.
1. Kimyasal, elektrik, radyasyonun etkisiyle kuru veya nemli sıcak maddelerle temas sonucu oluşan doku zedelenmesi. 2. Yanık yeri.
Güncel Türkçe Sözlük
yanık, -ğı anlamı
is. 1. Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz: Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli. 2. sf. Yanmış olan: "Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu." -R. Enis. 3. sf. Rengi koyulaşmış: "Kocaman hasır şapkalarının Altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız." -S. F. Abasıyanık. 4. sf. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk: Yanık bir çocuk. 5. sf. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan. 6. sf. mec. Bıkkın, üzüntülü, dertli. 7. sf. mec. Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili: "Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde." -C. S. Tarancı.
is. 1. Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz: Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli. 2. sf. Yanmış olan: "Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu." -R. Enis. 3. sf. Rengi koyulaşmış: "Kocaman hasır şapkalarının Altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız." -S. F. Abasıyanık. 4. sf. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk: Yanık bir çocuk. 5. sf. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan. 6. sf. mec. Bıkkın, üzüntülü, dertli. 7. sf. mec. Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili: "Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde." -C. S. Tarancı.
Kişi Adları Sözlüğü
Yanık anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Yanmış olan. 2. Duygulu, dokunaklı. 3. Kavruk, gelişmemiş. 4. Âşık.
Cinsiyet: Erkek
1. Yanmış olan. 2. Duygulu, dokunaklı. 3. Kavruk, gelişmemiş. 4. Âşık.
Türkçe - İngilizce
yanık anlamı
isim
1) burn
2) scald
3) weather-worn
sıfat
1) on
2) elegiac
3) weather-beaten
isim
1) burn
2) scald
3) weather-worn
sıfat
1) on
2) elegiac
3) weather-beaten
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yanık anlamı
Sevdalı.
Sevdalı.
-Manisa ve çevresi
Fili *Biga -Çanakkale
Tokat -Eskişehir
-Çorum
*Çarşamba -Samsun
Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas
*Milas -Muğla
yanık anlamı
1. Nişanlı yanların birbirine gönderdikleri armağan. 2. Köy düğününde, kız almaya giderken yolda verilen yemek, çörek.
1. Nişanlı yanların birbirine gönderdikleri armağan. 2. Köy düğününde, kız almaya giderken yolda verilen yemek, çörek.
yanık anlamı
Çok susamış.
Çok susamış.
*Milas -Muğla
yanık anlamı
Etkin, dokunaklı, yakıcı.
Etkin, dokunaklı, yakıcı.
*Bor -Niğde
yanık anlamı
Kavruk, gelişmemiş.
Kavruk, gelişmemiş.
*Bor -Niğde
yanık anlamı
Gövdede açılan yara izi.
Gövdede açılan yara izi.
*Nizip -Gaziantep
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Yanık anlamı
Sakarya ili, Sapanca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sakarya ili, Sapanca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Yanık anlamı
Yozgat ili, Kadışehri ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Yozgat ili, Kadışehri ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yanık eş anlamlısı
acılı
sf. 1. Acı katılmış olan: Acılı tarhana. 2. mec. Acısı olan, kederli: "Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur." -A. Ağaoğlu.
sf. 1. Acı katılmış olan: Acılı tarhana. 2. mec. Acısı olan, kederli: "Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur." -A. Ağaoğlu.
dokunaklı
sf. Etkili, insanın içine işleyen, müessir, patetik: "Seni anlıyorum kızım dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi." -M. Ş. Esendal.
sf. Etkili, insanın içine işleyen, müessir, patetik: "Seni anlıyorum kızım dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi." -M. Ş. Esendal.
duygulu
sf. Duygusu, duyarlığı çok olan, kolay duygulanan, içli, hassas: "Doktorlukta fazla duygulu olmaya yer yoktur ama, duygusuz görünmeye de hiç!" -N. F. Kısakürek.
sf. Duygusu, duyarlığı çok olan, kolay duygulanan, içli, hassas: "Doktorlukta fazla duygulu olmaya yer yoktur ama, duygusuz görünmeye de hiç!" -N. F. Kısakürek.
etkili
sf. Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik: "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." -A. İlhan.
sf. Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik: "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." -A. İlhan.
üzüntülü
sf. 1. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir. 2. Üzüntü veren: "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." -Y. K. Beyatlı. 3. zf. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak: "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." -P. Safa.
sf. 1. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir. 2. Üzüntü veren: "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." -Y. K. Beyatlı. 3. zf. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak: "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." -P. Safa.
"yanık" için örnek kullanımlar
Yanık sesini o da memleketinden alır.
Burn the sound he gets from his homeland.
Kaynak: haberfx.netOlay yerine giden jandarma, üzerinde kazak ve külot bulunan cesedin bir bölümünün yanık olduğunu ve çürüdüğünü belirledi.
The scene to the gendarmerie, a part of the body burned on a sweater and panties, and rotten in the set.
Kaynak: bugun.com.trrdu. A. H. Ulus'taki bir hastaneye gitti ve burada ayakta tedavi gördü. Genç kızın göğsünde hafif derecede yanık olduğu öğrenildi.
RDU. I went to a hospital and was treated in Ulus AH standing here. Learned that the young girl's chest, mild burns.
Kaynak: magazin.haberturk.comYanık, Sakarya ilinin Sapanca ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: çıkmasıyla ve çok sayıda yerin yanması nedeniyle bu köye "yanık" adı verilmiştir.
Kaynak: Yanık, Sapanca
Kaynak: Yanık, Sapanca
Burn (İngilizce: yanık, yanmak ) aşağıdaki anlamlara gelebilir: Burn (içecek), The Coca Cola Company tarafından üretilen enerji içeceği.
Kaynak: Burn
Kaynak: Burn
Destancılar kollarına aldıkları tek yaprak üzerinde basılmış bir destan ı, kalabalık yerlerde yüksek sesle tanıtıp, yanık yanık okuyarak
Kaynak: Destancılar
Kaynak: Destancılar
Bu yüzden, scotch whisky'de bir yanık kokusu hissedilir. Irish whisky , üç kere damıtılır. scotch whisky'de olduğu gibi yanık kokusu hissedilmez.
Kaynak: Viski
Kaynak: Viski
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
