Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yaptırmak ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yaptırmak anlamı
(-i, -e) Yapmasını sağlamak, yapmasına imkân vermek: "Uzatmayalım, yeni yaptırdığım smokini giydim." -B. Felek.

Türkçe - İngilizce

yaptırmak anlamı
fiil
1) make
2) get
3) monoGram
4) have it made
5) set
6) get done

"yaptırmak" için örnek kullanımlar

Avrupa uçağına rezervasyon yaptırmak için artık sadece 12 hafta kaldı.

Now only had 12 weeks to book a flight to Europe.

Kaynak: bursadabugun.com

Emre okul yaptırmak gibi başka hayır işlerine de imza atıyor.

Like any other charitable purposes in order to make the school achieves.

Kaynak: sporx.com

Ayrıca Fernandes ve Dentinho da Yücel'e masaj yaptırmak istemedikleri bildirdi.

In addition, Dentinho Fernandes and do not want to have a massage or Yücel said.

Kaynak: spor.haberturk.com

Aslında hatice sultanın amacı kara büyü yaptırmak değil.

The aim is not to make Hatice Sultan in fact black magic.

Kaynak: kadinhaberleri.com

Sumo robotlar, robotikle hobi olarak ilgilenenlerin Japon sumo güreşlerinden esinlenerek aynı güreşi robotlara yaptırmak istemeleriyle
Kaynak: Sumo robot

UN Numarası, tehlikeli sayılabilecek bir materyalin naklini yaptırmak istediğinizde uluslararası kargo ve havayolu şirketlerinin sizden
Kaynak: UN numarası

konumda ya da güçlü olanın karşısındakini -genellikle istediklerini yaptırmak amacıyla- etkilemesi, ezmesi ve gözünü korkutması Bu durum,
Kaynak: Kabadayılık

yapılmıştır. Atlet ve beyzbol culara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı.
Kaynak: Basketbol

ilgili ve bu sahalara ulaşılmasını sağlayan işleri yaptırmak, aynı şekilde küçük çaptaki yapım, bakım ve onarım işlerini yapmak ve yaptırmak,
Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü

Tac Mahal'in karşısına kendisi için de siyah mermerden benzeri bir anıt mezar yaptırmak isteyen Şah Cihan, çalışmalar başlamadan ölmüştü.
Kaynak: Anıt mezar

Mevlana hakkında menkıbelerin anlatıldığı Ahmed Eflaki'nin kitabı "Arifler'in Menkıbeleri"nde 1 Mevlana'nın babası için türbe yaptırmak
Kaynak: Mevlana Müzesi

Kireçburnu'nun adı Fatih Sultan Mehmet 'in Rumeli Hisarı'nı yaptırmak için gereksinim duyduğu kirecin buradaki kireç ocaklarından
Kaynak: Kireçburnu, Sarıyer

Araştırma, inceleme, geliştirme, uygulama yapmak ve yaptırmak, bu gibi çalışmalara katılmak ve desteklemek Bilimsel ve teknik
Kaynak: Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi

1687 yılında Prens Johann Adam Andreas von Lihtenştayn in bu çevrede saray yaptırmak için arsa araması ile başlamışdir. Sarayın şimdiki
Kaynak: Lihtenştayn Sarayı

cami yaptırmak olur ve köyün adı camili diyekalır zaten civardaki köylerden enilk olarak oraya cami yapılırve camiinin minaresi hala ayak tadır
Kaynak: Camili, Suşehri

1792 'de, bir grup Lizbon'lu işadamı şehirde yeni bir opera salonu yaptırmak için finansman sağlamak üzere anlaştı. Bu kararın
Kaynak: Teatro Nacional de São Carlos

Henry bu sarayı yaptırmak için dönemim parası ile 39.000 £ harcamıştır. Fleet Nehri 'nin kıyılarında kurulu olan saray adını ise yakınında
Kaynak: Bridewall Sarayı

Bu teslim şeklinde satıcı sigorta yaptırmak zorunda değildir fakat yaptırmadığı takdirde mala gelecek tüm hasar, kayıptan sorumludur.
Kaynak: Carriage and Insurance Paid to

sürekli satış yöntemi ve diğer yöntemlerle satışını yapmak ve yaptırmak, bunların satış miktarlarını, değerlerini ve faizlerini belirlemek,
Kaynak: Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü (Türkiye)

kalmıştır. 1579 yılında Sokollu Mehmet Paşa 'nın ölümü üzerine onun yaptırmak istediği Niğde 'deki Yeni Hamam'ı yaptırmıştır. 1588 yılında
Kaynak: Tavaşi Hasan Ağa

"Bilgisayara bir işlemi yaptırmak için yazılan komutlar dizisinin bütünü veya bir kısmı" olarak tanımlanan terim, yalnızca günlük hayatta
Kaynak: Yazılım (program)

Barones Maria Katharina Strozzi aslında kendine fazla gösterişli olmayan bir yazlık yaptırmak istemiştir ama zamanla eklenen binalarla
Kaynak: Strozzi Sarayı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)