Yunanistan;
yardım almak için özelleştirme taahhüdünde bulunmuştu.
Greece to the privatization pledged to get help.
Kaynak: haberler.comBu yüzden Kocaeli deplasmanına gelmek için TFF'den
yardım alamadı.
So I could not help TFF to come to displacement of Kocaeli.
Kaynak: haber3.comAvrupa Birliği, Kıbrıs Rum kesimine ekonomik
yardım konusunda anlaştı.
The European Union agreed on economic aid to the Greek part of Cyprus.
Kaynak: ntvmsnbc.comHarun da Buke'nin tüm itirazlarına rağmen ona
yardım etmeye çalışır.
Aaron tries to help him, despite strong opposition from the Buke'nin.
Kaynak: kadinhaberleri.comİlk
yardım, Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın
Kaynak: İlk yardımAdli
yardım, hukukî himaye ihtiyacı olup da, avukatlık hizmetinden yararlanacak düzeyde ekonomik olanağı bulunamayanlara devlet tarafından
Kaynak: Adli yardımSavaş
yardım pulu (War saving stamp, kısaca: WSS), I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı katılım fonlarına yardımcı olması için Amerika
Kaynak: Savaş yardım puluCemaat Meclisi sosyal
yardım pulları 1970 yılında Kıbrıs Türkleri tarafından
yardım ve posta gönderilerinde kullanılmak amacı ile çıkarılan
Kaynak: Cemaat Meclisi sosyal yardım pulları