yozlaşmak (nsz) 1. Özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, soysuzlaşmak, özünden uzaklaşmak, bozulmak, dejenere olmak, tereddi etmek:
"Kendisine büyük hizmeti dokunmuş insanları unutmak bir toplumun yozlaştığını belgeler." -H. Taner. 2. Dönüşen:
"Giderek soğuk bir su serpintisine yozlaşan yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." -A. İlhan. 3. Bir şey, manevi anlamda değer yargılarını, özelliklerini ve niteliklerini yitirmek, bozulmak, dejenere olmak, özünden uzaklaşmak:
"Toplumun yozlaştığı anlarda bazı kesimler bu yozlaşmanın da tadını çıkarırlar." -H. Taner.