yavuklu anlamı is. hlk. 1. Sözlü: "Köylerine dönmekte olan iki er, yavukluları için birer maşa aldılar." -Halikarnas Balıkçısı. 2. Sevgili: "Ancak seven yürek bu, yavukludan uzak kalmaya dayanır mı?" -N. Hikmet.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yavuklu anlamı 1. Nişanlanmış kız. 2. Âşık, seven. 3. Sevgili.
yavuklu eş anlamlısı
sevgili sf. 1. Sevgi ve bağlılık duyulan: "Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol." -T. Fikret. 2. is. Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan: "Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." -N. Hikmet.
sözlü sf. 1. Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı: Sözlü sınav. 2. is. Evlenmek için birbirine söz vermiş olan kimse, yavuklu.
"yavuklu" için örnek kullanımlar
yüzyıl Türkçesi"ne ait sözcüklere de rastlanır: "künge", "kiğiz", "katun", "yavuz", "yavuklu", "eybek", "yaşmak", "pörtlek", "zorbek", " Kaynak:Manavlar