yekinmek ne demek?
- 3 sözlük, 10 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
yekinmek anlamı
(nsz) hlk. 1. Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak: "Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular." -M. Ş. Esendal. 2. mec. Gereğinden fazla gayret sarf etmek.
(nsz) hlk. 1. Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak: "Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular." -M. Ş. Esendal. 2. mec. Gereğinden fazla gayret sarf etmek.
Tarama Sözlüğü
yekinmek anlamı
Yerinden kalkmak, kalkmaya davranmak.
Yerinden kalkmak, kalkmaya davranmak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yekinmek anlamı
1. Bir eylem yapmaya davranmak. 2. Ikınmak, bir şeyi güç harcıyarak yapmaya davranmak, zorlanmak. 3. Çiftleşen hayvan, tutkuyla davranmak. 4. Salıncağa binen kişi, hız almak.
1. Bir eylem yapmaya davranmak. 2. Ikınmak, bir şeyi güç harcıyarak yapmaya davranmak, zorlanmak. 3. Çiftleşen hayvan, tutkuyla davranmak. 4. Salıncağa binen kişi, hız almak.
yekinmek anlamı
İtmek.
İtmek.
Bahçeli *Bor -Niğde
yekinmek anlamı
Vurmaya çabalamak.
Vurmaya çabalamak.
Bayburt *Selim -Kars
yekinmek anlamı
Çekinmek.
Çekinmek.
Sekiköy *Ödemiş -İzmir
yekinmek anlamı
Ikınmak, bir eylem yapmak için güç kullanmaya davranmak.
Ikınmak, bir eylem yapmak için güç kullanmaya davranmak.
*Sütçüler Isparta
Kars
Malatya
Yozgat
Kösektaş *Hacıbektaş, Nevşehir.
Niğde
yekinmek anlamı
Davranmak
Davranmak
Arpaçay - Kars
yekinmek anlamı
Çaba göstermek
Çaba göstermek
Erzurum
yekinmek anlamı
Yerinden kalkmaya çalışmak
Yerinden kalkmaya çalışmak
Malatya
yekinmek eş anlamlısı
davranmak
(nsz) 1. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak: "Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor." -T. Buğra. 2. (-e) Bir şeye el atmak, girişmek: "Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar." -E. Şafak. 3. (-e) Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak: "Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı." -R. H. Karay.
(nsz) 1. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak: "Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor." -T. Buğra. 2. (-e) Bir şeye el atmak, girişmek: "Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar." -E. Şafak. 3. (-e) Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak: "Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı." -R. H. Karay.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
