banka anlamı İng. bank
Mevduat kabul eden, kredi açan, ulusal ve uluslararası ödemelerde aracılık, para nakli, senet iskontosu, emanet kabulü vb. hizmetleri sunan, pazarlanabilir menkul değerler gibi finansal aktifleri elinde tutan ve saymaca para yaratan finansal aracı kurum.

banka anlamı İng. bank Osm. banka Fr. banque
1. Para ve para gibi geçerli olan tecimsel belgitler üzerinde işlem yapan tecim kuruluşu. 2. Yatırım kabul eden, kendi güvenirliğini karşıtının güvenirliği yerine koyarak onlara satın alma gücü sağlayan, para kullanılmadan da işlerin yürütülmesini kolaylaştıran anamal, para saygınlık ve ürem üzerine her türlü işlemi düzenleyen ve yürüten, gerçek ve tüzel kişilerin ve Devletin bu alandaki gereksemelerini yerine getirici uğraşlarda bulunan ve bunları yapmağa yasalarla yetkilendirilen akçalı ve tecimsel kuruluş.

banka anlamı
is. (ba'nka) 1. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş. 2. Bankacılık işleminin yapıldığı yapı.

banka anlamı
isim
1) bank
2) banking house
sıfat
1) banking

banka anlamı İt..banca
1. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş: § "Neydi bu bankanın adı?" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 164. § "Bizim bankanın daktilograflarından bir kız roman delisidir." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 222. § "... Avrupa bankalarınca idare ettiği yalnız servet-i nakdiyyesini otuz bin liradan fazla tahmin eylemişti." -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 248. § "Avrupa bankalarının hisselerine bakıyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 51. § "Bankada memurum efendim." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 22. § "Bediiyat camekânı, Türkvari süslü bir banka camekânına tahavvül etti." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XIV, 109. § "Bir Türk bankası teşkil edemedik." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 7. § "Bunu bankaya vereyim diye düşünüyorum." -Reşat Nuri Güntekin, Damga, 66. § "Bankanızda ya da otelinizde ya da fabrikaların birinde bana bir iş vermesini mi?" -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 71. § "Ama ben diyorum ki, kumarbaz Allah'ı duymak hususunda doğramacıya veya banka memuruna nazaran biraz daha fazla şans sahibidir." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 73. § "…bankaların yıllık mükâfat tahsisatı olmalıdır." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 177. § "… İttihatçılar, Enver, Talat, Almanlar, İsviçre, Banka kelimeleri geçiyordu." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 164. § "Ankara'da yerleşip on sene kaldığım ve müfettişliğine kadar yükseldiğim banka…"-Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 72. § "Toprak mahsulleriymiş, ürünün taban fiyatlarıymış, Ziraat Bankası faizleriymiş, neymiş yok tabii." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 36. § "Bankalar da, fabrikalar da altında, sefalet de şehirdedir." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 143. § "…özel bankaların, devlet bankalarının ve uluslar arası bankaların kredilerini kısmaları ya da kesmeleri, …-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 20. 2. Bankacılık işleminin yapıldığı yer: § "En büyük bankaları idare ettim." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 138. § "banka. Sarraflık muamelatının mahalli" . -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Belki yüz defa bankadan en geç olarak çıktım." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 292. § "Bankada kalacağım daha sıkıya gelince bir ilave iş de bulmak mümkün." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 21. § " … bankalara, köşe sarraflarına kadar girip çıkıyor." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 29.

banka anlamı
(< İt. banca) banka