Rakip savunmaya
yerleşmiş ve top sendeyken Umut dezavantaj dahi olabilir.
Hope you had settled in to defend the opponent and the ball may even be a disadvantage.
Kaynak: fanatik.com.trÇok oturmuş,
yerleşmiş, oyun yapısı belirli, iyi bir takımdık.
Very sitting, seated, given the structure of the game, a good team.
Kaynak: spor.bugun.com.trTakımımızda şu anda 7 gencimiz üniversiteye
yerleşmiş durumda.
Our team is now settled in seven young people to university.
Kaynak: bugun.com.trBaba tarafım Kavala'dan mübadeleyle gelmiş, Samsun'a
yerleşmiş.
Father's side came from Kavala population exchange, located in Samsun.
Kaynak: hurriyet.com.trBuna bağlı olarak Manavlık, “Batı Anadolu'ya dışarıdan gelen (göçmen/muhacir) ve göçebelikten
yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden
Kaynak: ManavlarDoğu Kafkasya'da
yerleşmiş ve yüzölçümü 113.892 kilometrekare olan, Müslüman ve Türk toplumlarında kurulan ilk laik ve demokratik
Kaynak: Azerbaycan Demokratik CumhuriyetiYerli nüfusun çoğunluğunu Selçuklular döneminde bölgeye
yerleşmiş Çepniler ve diğer Türkmenler oluşturur. Coğrafya Konum ve Yerleşim
Kaynak: ÇamolukLombardlar, Elbe ile Oder nehirleri arasında, daha sonra da Ren Nehri kıyılarında
yerleşmiş Barbar Cermen halkının bir kısmına verilen
Kaynak: LombardlarKarabağ Hanlığı (Azerice : Qarabağ Xanlığı), 1747-1805 yılları arası bugünkü Azerbaycan arazisinde
yerleşmiş ve İran 'ın Kaçar Hanedanı
Kaynak: Karabağ Hanlığıİçinde ve civarında
yerleşmiş kıta, karargâh veya askeri kurum bulunan meskûn yerlere garnizon denilir. Garnizon komutanlıklarının
Kaynak: GarnizonAlfred Sisley, Fransız okuluna bağlı Britanyalı ressam . Paris 'e
yerleşmiş bir tüccarın oğluydu. Babası onu 13 yıl Londra 'ya
Kaynak: Alfred SisleyAlmanya'daki Türkler, Türkiye 'den Almanya 'ya göçmüş ve
yerleşmiş Türkler dir. Geniş tanımı ile Almanya'da doğan Türkleri de kapsar.
Kaynak: Almanya'daki Türklerİrokua Dilleri, aslen Kuzey Amerika 'nın doğusunda
yerleşmiş, İrokua birlikleri ve diğer halkların üyeleri tarafından konuşulan, akraba
Kaynak: İrokua dilleriSınır-bilim (İngilizce : fringe science),
yerleşmiş bir disiplin de, ana-arter (genel kabul edilen) veya geleneksel olarak kabul edilegelmiş
Kaynak: SınırbilimDuyu epiteli ya da Nöroepitel, örtü epiteli içine
yerleşmiş bulunan duyu hücreleri (reseptör hücreler alıcı hücreler) ile, dış ortamdan
Kaynak: Duyu epiteliZeynep, Arapça Zeyneb (زينب) isminin Türkçe 'ye
yerleşmiş halidir. Zeyneb isminin Arapça'daki anlamı 'babasının süsü' demektir.
Kaynak: ZeynepTatlı su Frengi, çoğulu Tatlı su Frenkleri veya Levantenler Osmanlı döneminde İstanbul 'a kalıcı olarak
yerleşmiş ve yerli halkın bir
Kaynak: Tatlı su FrenkleriCleveland, Ohio , ABD doğumlu, Amerikalı ancak Fransa'ya
yerleşmiş şarkıcı. Asıl adı "John" olmakla birlikte erkek olarak karıştırılmasın
Kaynak: Jeane MansonZelzele Suresi (Arapça : سورة الزلزلة ,Sūrat'ul Zelzele) veya Türkçe 'ye
yerleşmiş ismiyle Zilzal Suresi, Kur'an-ı Kerim 'in 99.
Kaynak: Zilzal SuresiEflatunpınar, Konya ilinin Beyşehir ilçesi sınırları içerisinde, iki doğal su kaynağının yeryüzüne çıktığı bir alana
yerleşmiş, Beyşehir
Kaynak: EflatunpınarEdib Efendi yalısı, İstanbul'da Kandilli burnu üzerine
yerleşmiş tarihi bir yalı. 19. yüzyıl başında yapılmıştır. Boğaziçi yapı tarzındaki
Kaynak: Edib Efendi YalısıArbëresh, Güney İtalya ve Sicilya 'da
yerleşmiş bulunan Arnavut azınlıktır. Sözcük eski Arnavutça dan gelir ve aslında sadece Arnavut
Kaynak: ArbëreshMevcut planların
yerleşmiş nüfus a yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili
Kaynak: Mevzi plan