yetenek anlamı İng. ability Osm. kabiliyet Fr. capacité
1- Herhangi bir şeyi öğrenmek, bir işi yapmak ve Tamamlamak ya da bir duruma başarıyla uymak konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç. 2- Kişinin kalıtımsal olarak öğrenmesini çerçeveleyen sınır. 3- Dışarıdan gelen bir etkiyi alabilme gücü.

yetenek anlamı
ehliyyet.

yetenek anlamı İng. ability Osm. kabiliyet
Öğrenme olmaksızın kişinin anlık ve devim alanlarındaki doğal iş başarma gücü.

yetenek anlamı İng. ability Osm. kabiliyet
Öğrenilmeden kazanılan ve kişinin ansal yeterlik ya da edim ve eylem konularında iş başarma gücü.

yetenek, -ği anlamı
is. 1. Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet: Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli. 2. Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite. 3. eğt. Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır. 4. eğt. Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü.

yetenek anlamı
isim
1) capability
2) ability
3) talent
4) skill
5) flair
6) aptitude
7) capacity
8) competence
9) gift
10) facility
11) competency
12) power
13) faculty
14) efficiency
15) caliber
16) vocation
17) instinct
18) artistry
19) aptness
20) dowry
21) fitness
22) parts
23) accomplishment
24) accomplishments
25) dower
26) bent
27) quality
28) hand
29) disposition
30) prerogative
31) calibre

yetenek anlamı
Doğal süresinde alınmış üründen sonra, yeniden biten tahıl, ot, meyve vb.

*Nizip -Gaziantep
*Gürün -Sivas
Bahçeli *Bor, Dikilitaş, -Niğde
Şükriye *Ceyhan -Adana

yetenek anlamı
Yeni yetme, taze.

Afşar, Pazarören *Pınarbaşı -Kayseri

yetenek anlamı
Tutum.

-Çorum