Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yetinmek ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yetinmek anlamı
(-le) Bir şeyi kendisi için yeter bularak daha çoğuna gerek görmemek, daha çoğunu istememek, kanaat etmek, iktifa etmek: "Çaydan hazzetmez, sabah kahvaltılarında dahi kahveyle yetinir." -A. İlhan.

Tarama Sözlüğü

yetinmek anlamı
Erişmek, yetişmek.

Türkçe - İngilizce

yetinmek anlamı
fiil
1) settle
2) make do
3) content oneself
4) do with
5) confine oneself to
6) content oneself with
7) make shift

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

yetinmek anlamı
Yeter görmek.

Uluğbey *Senirkent -Isparta
*Akyazı çevresi -Sakarya

yetinmek eş anlamlısı

iktifa etmek
yetinmek: "Daha ziyade, ufak bir kazançla iktifa edecek küçük esnaf kalabalığı vardı." -H. C. Yalçın.
kanaat etmek
yetinmek: "Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." -M. Ş. Esendal.

"yetinmek" için örnek kullanımlar

Bir sosyal medya devi olan Facebook, sadece bununla yetinmek istemiyor.
A social media giant Facebook, does not want to settle for just that.
Kaynak: stargundem.com
Temsilcimiz böylece ilk deneyiminde 4.lükle yetinmek zorunda kaldı.
So had to settle for the first experience of representative 4.lükle.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Baros ilk maçında beraberlikle yetinmek zorunda kaldı.
Baros had to settle for a draw the first match.
Kaynak: sporx.com
Ancak filmle ilgili daha fazla ipucu vermemek adına bununla yetinmek gerektiğini düşünüyorum.
However, more clues about the film For the avoidance think we should be content with that.
Kaynak: haber7.com
yükselen ancak Batı Almanya 'ya kaybedip ikincilikle yetinmek zorunda kalan Arjantin, daha sonraki kupalarda çeyrek finalden öteye gidemedi.
Kaynak: Arjantin Millî Futbol Takımı
olmayan takım üç kez elde ettiği dördüncülük dereceleriyle (Martini iki kez (1991), Christian Fittipaldi (1993) yetinmek zorunda kalmıştır.
Kaynak: Minardi
kg yapmasına rağmen kendisiyle aynı puanı alan Lu Yong 'un yarışma tartısında avantajlı olduğu için gümüş madalyayla yetinmek zorunda kaldı.
Kaynak: Andrei Rybakou
5 bin metrede gümüş madalya ile yetinmek zorunda kalan ve şampiyonluğu Belçika 'lı G. Reiff'e kaptıran Zatopek, rövanşı Helsinki 'de aldı
Kaynak: Emil Zátopek
Ardından Sebastian Vettel ikincilik ile yetinmek zorunda kalmıştır. Üçüncülüğü ise Ferrari pilotu Felipe Massa almıştır. Değişiklikler
Kaynak: 2009 İspanya Grand Prix
Yazar, mükemmel olmaya giden yolda en büyük engelin iyi olmakla yetinmek olduğu savından hareketle kaleme aldığı kitabında, İyi bir
Kaynak: İyi'den Mükemmel Şirkete Kalıcı Başarıya Ulaşmanın Yolları (kitap)
O yıl Galatasaray sadece Türkiye Kupası ile yetinmek zorunda kaldı. Ancak, Simoviç özellikle ikinci yarıda gösterdiği başarılı
Kaynak: Zoran Simović
taşkınlık yapmamak, ölçülü olmak, mürşidin verdiği kadarıyla yetinmek, nefsine uyup mürşidinden kaldıramayacağı isteklerden bulunmamaktır.
Kaynak: Marifet Kapısı
Ülkesinde yapılan 2008 Yaz Olimpiyatları 'nda ise bronz madalya ile yetinmek zorunda kaldı. Ruirui Zhao Guangdong Hengda takımının
Kaynak: Ruirui Zhao
ile ayakta kalabildiğinden Esat Paşa dikkatli şekilde kaynaklarını kullanmak ilerisi için savunma ve sınırlı saldırılarla yetinmek zorundaydı.
Kaynak: Beşpınar Muharebesi
muharebede kazanılan bütün yerleri Osmanlı'ya geri vermek ve Azak kalesininin ise yıkılarak kendilerine teslimi ile yetinmek zorunda kalmıştır.
Kaynak: Stavuchany Muharebesi
2 yıl sonraki 2007 Avrupa Halter Şampiyonası 'nda toplamda 286 kilo kaldırarak bronz madalyayla yetinmek zorunda kaldı 2008 Avrupa Halter
Kaynak: Erol Bilgin
Kupasında ise ,kırmızı kart cezası sebebiyle oynayamadığı, final maçını Brezilya'ya 2-0 kaybederek ikincilikle yetinmek zorunda kalmışlardır.
Kaynak: Michael Ballack
Savunmaya devam etmesi için Riedenschneider'a ödeyecek hiç parası kalmayan Ed, yetersiz bir yerel avukatın savunmasıyla yetinmek zorunda
Kaynak: Orada Olmayan Adam
katılacaktı, ama Mystery ile aralarındaki ihtilaf nedeniyle programın hazırlanmasına danışman olarak dışarıdan destek vermekle yetinmek zorunda kaldı.
Kaynak: Baştan çıkarma
verdikleriyle yetinmek zorunda kalırsınız, yapay malzemeleri kullandığınızda ise tam olarak ihtiyaçlarınızı karşılayacak bir malzeme yaratabilirsiniz.'
Kaynak: Kiralite
onaylayarak (Cenevre Konferansı , 1954 ) ve Lübnan 'a müdahale ederek (temmuz 1958 ) elde edilmiş durumunu korumakla yetinmek zorunda kaldı.
Kaynak: John Foster Dulles
Hülasa anlatılacak daha çok başka hususlarda var ama şimdilik bu kadarıyla yetinmek durumundayız. Bülbüle sormuşlarda ah vatanım demiş
Kaynak: Derebağ, Yerköy
Oscar'a 13 dalda aday gösterilen The Curious Case Of Benjamin Button sadece 3 ödülle yetinmek zorunda kaldı. En iyi sanat yönetmenliği: The
Kaynak: Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi (film)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.