bitirmek (-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak:
"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak:
"Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek:
"Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
idare etmek1) yönetmek, çekip çevirmek:
"Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin." -R. N. Güntekin. 2) tutumlu kullanmak:
"Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu." -R. N. Güntekin. 3) yetmek, yetişmek:
"Evler ve dükkânların Ahmet'i idare edeceği belli idi." -S. F. Abasıyanık. 4) alışverişte yeterli olmak, kurtarmak:
Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez. 5) göz yummak, hoş görmek; 6) örtbas etmek.
tamamlamak (-i) 1. Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek:
"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." -N. F. Kısakürek. 2. Bitirmek:
"Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti." -Ö. Seyfettin.
yetiştirmek (-i, -e) 1. Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak. 2. Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek:
Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim. 3. Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek:
Hastayı doktora yetiştirmek. 4.
(nsz) Üretmek, büyütmek, geliştirmek:
"Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." -N. Cumalı. 5. İletmek, duyurmak:
"Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu." -H. F. Ozansoy. 6. Sağlayıp vermek:
"Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." -H. Taner. 7.
(-i) Yetmesini sağlamak:
"Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." -F. R. Atay. 8.
(-e) mec. Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek:
"Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." -M. Ş. Esendal. 9.
(-i) mec. Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek:
"Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." -R. N. Güntekin. 10.
(-i) mec. Eğitim, öğrenim sağlamak.