Sonra 9 yaşından 18 yaşına kadar
yetiştirme yurdunda geçti hayatım.
Then I was 9 years old up to 18 years in orphanages life.
Kaynak: haberaj.comNasıl bir nesil
yetiştirme çabası içindeyiz, anlamakta güçlük çekiyorum.
How are striving to nurture a generation, I do not understand.
Kaynak: erzurumgazetesi.com.trArkadaşlarımızı
yetiştirme konusunda gayret gösterdiğimizi düşünüyorum.
I think we show our friends in raising effort.
Kaynak: sondakika.comAtalay Demirci: Bir
yetiştirme yurdu geçmişmiz var.
Atalay Smith: A foster home has geçmişmiz.
Kaynak: internethaber.comHayvansal üretim, hayvansal üretime yönelik temel bilimler, hayvan
yetiştirme, hayvan besleme, hayvan ıslahı, hayvancılıkta mekanizasyon,
Kaynak: Hayvancılıkİstihsal yerleri, su ürünleri nin yetiştirildiği veya doğal olarak ürediği, avlanma, üretim,
yetiştirme ve istihsal yapılmak üzere içinde
Kaynak: İstihsal yerleriEflatun 'un kurduğu "Akademia " (Akademi) bilinen ilk uzman
yetiştirme kurumudur. Günümüzde Akademia yeryüzündeki ilk üniversite olarak
Kaynak: Eğitimin tarihsel değişimiTavla - Bir at
yetiştirme yeri. Tavla - Ağrı ilinin Diyadin ilçesine bağlı bir köy . Tavla - Hatay ilinin Samandağ ilçesine bağli
Kaynak: Tavla (anlam ayrımı)Zamanla sanatçı
yetiştirme işlevini de üstlenen kurum Ankara Devlet Konservatuarı 'na dönüşmüş; 1938-1939 döneminde müzik
yetiştirmeKaynak: Musiki Muallim MektebiDiğer bir ifade ile, insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü tarımsal -hayvansal ürünün bakım, besleme,
yetiştirme,
Kaynak: TarımZirve noktası komşu Işıklar (ganos) dağlarına oranla az olmasına karşın karaca
yetiştirme bahçeleri, kır bahçeleri ile gezilecek bir
Kaynak: Koru Dağlarıözgürlük, disiplinlerarası yaklaşım, yaşam boyu eğitim, nitelikli insan
yetiştirme, öğrenciye destek, toplumla iletişim ve katılımcı yönetimdir.
Kaynak: Orta Doğu Teknik ÜniversitesiSilah kullanma alışkanlığına rağmen okuma oranı ve bilim insanı
yetiştirme oranı oldukça yüksek olan ilçe. Sadece Çay Mahallesinden dokuz
Kaynak: Çarşamba, Samsun