Üzerlerinde koruyucu ilaçlar bulunabilen bu tarz kuru otları aldıktan sonra demlemeden önce soğuk su ile güzelce
yıkamak gerekiyor.
Protective drugs that can be found on them after receiving this kind of mulch should wash well with cold water before brewing.
Kaynak: haber.stargazete.comBulaşık makinesi, evlerde bulaşıkları daha hızlı ve ekonomik olarak
yıkamak, yaşam standardını arttırmak için üretilmiş bir alettir.
Kaynak: Bulaşık makinesiBide, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde banyo larda bulunan ve harici üreme organlarını(lagman)
yıkamak amacı ile kullanılır Görünüş itibarı
Kaynak: Bidetemizliktir Kur'ana göre her namazın yanında bedensel temizlenme amacıyla belli organ ları
yıkamak (gasil) ve meshetmek (mesih مسح)şeklinde anlatılır.
Kaynak: AbdestNegatif (renkli) filmi E-6 ile
yıkamak (Renkli saydam film elde etmek için) Pozitif (renkli) filmi C-41 ile
yıkamak (Renkli negatif elde
Kaynak: Çapraz işlemeModern mutfak tipik olarak bir ocak ya da mikrodalga fırına sahiptir ve yemekleri temizlemek ve bulaşık
yıkamak için bir lavabosu vardır.
Kaynak: Mutfakaraştırmacılar binayı terkedilmiş ve yıkılmak üzere buldu Fakat Türk hükümetine göre bina özel törenler için ve ölü
yıkamak amaçlı hizmet sunmaktadır
Kaynak: Mayor Sinagogu (Bursa)de film çekmek arzusuyla Amerika 'ya göç etti ve bir süre bulaşık
yıkamak, ev temizlemek gibi işlerle geçimini sağladı. Sinema endüstrisine
Kaynak: Wash WestmorelandPansuman setinde steril olarak gazlı bezler, gazlı bezleri tutarak yarayı
yıkamak için kullanılacak pens ve penset , ölü dokuları kesmek
Kaynak: Pansumanİçine çiçekler eklenmiş suyla banyo yapmak, kilise kuyularından çekilmiş suyla el (bazen de evin duvarlarını)
yıkamak da yaygın
Kaynak: ĐurđevdanKitabın Bölümleri: Hipnozla beyin
yıkamak. Elektromanyetik etkileme mümkün müdür? Mikrodalga ile beyin kontrolü. Elektronik parça yerleştirmek
Kaynak: Psikolojik Savaş (kitap)BÜTÜN evlerin su almaları sağlanmış, TAS üzerinde çamaşır
yıkamak, Ağaç oluklarda Ekin
yıkamak, akşamüzeri evlere su taşımak anılarda kalmıştır.
Kaynak: Eğerlibaşköy, Kızılcahamambulgur
yıkamak için kilim serilerek dereye hazırlanan yer seten: yarma ve bulgur yapmak için yapılmış taş sürgüç: el bezi şergada: yaramaz
Kaynak: Mengensofular, ŞarkışlaEti
yıkamak : Tuzlanacak et önce ılık (sıcak değil sıcak su eti pişirir kanı sabitler) su dolu bir kap içerisinde (Bu kap başka hiçbir iş
Kaynak: KoşerAyak
yıkamak: Ayak yıkama ayini kişinin İsa ile bir olmasını sağlar. Aynı zamanda kişinin alçak gönüllülüğü, kutsallığı, sevgiyi,
Kaynak: Gerçek İsa KilisesiMoğolca Ukağah fiili
yıkamak demektir, Uha ise Buryatçada su anlamına gelir. Ug/Uk ise Moğolca ve Türkçede bir şeyin kökeni, kaynağı
Kaynak: Ukulanökenmek-taklit etmek, buymak-üşümek, yumak-
yıkamak, bayak-demin, acar-yeni, ellaam-herhalde, zaar-herhalde, çömçe-kaşık, malamat-mahçup,
Kaynak: Hamamköy, KozanYemek sonrası ve öncesi padişahın ellerini
yıkamak için İbrik Gulamı ve İbriktar görevlendirilmişti. Butün bu görevler Enderun ağaları
Kaynak: Osmanlı Saray MutfağıVõro ve Estonca arasındaki farklar : pesema | mõskma | mõskma |
yıkamak | tänavu | timahavva | bu yıl | hunt | susi | susi | kurt |
Kaynak: Võro dili