banyo ne demek?
- 6 sözlük, 8 sonuç.BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
banyo anlamı Fr. bain (chimique)
fing, bath] [Alm. Bad] Sinem. Gizli görüntünün belirmesi için duyarkatın belirli sürelerle daldırıldığı belirli ısıdaki kimyasal eriyikler.
fing, bath] [Alm. Bad] Sinem. Gizli görüntünün belirmesi için duyarkatın belirli sürelerle daldırıldığı belirli ısıdaki kimyasal eriyikler.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
banyo anlamı
Dabakların tuz, tuzruhu ve su ile deri yıkama işlemi. (*Bor -Niğde)
Dabakların tuz, tuzruhu ve su ile deri yıkama işlemi. (*Bor -Niğde)
Güncel Türkçe Sözlük
banyo anlamı
is. (ba'nyo) 1. Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm. 2. Banyo küvetinde yıkanma işi. 3. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su: "Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş." -B. Felek. 4. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki Altında bir süre bulundurma işlemi: Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu. 5. Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı: Fotoğraf banyosu. 6. Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma.
is. (ba'nyo) 1. Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm. 2. Banyo küvetinde yıkanma işi. 3. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su: "Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş." -B. Felek. 4. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki Altında bir süre bulundurma işlemi: Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu. 5. Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı: Fotoğraf banyosu. 6. Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma.
Türkçe - İngilizce
banyo anlamı
isim
1) bathroom
2) bath
isim
1) bathroom
2) bath
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
banyo anlamı İt..bagno
1. Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm: § "Anafartalar'da Çamlı Tekke'de aralıksız İngiliz bombardımanının karşısında kendine küçücük bir kulübe kurdurup içine bir banyo getirttiğini söylerdin." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 111. § "İktizanız varsa banyoyu yaktırayım." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 13. § "Hele bir banyoya girip yıkanabilmekteki güçlükler yüzünden..." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 41. § "banyo. Hamam manasına fıçı ve mastele. Kudret hamamı, havuzu." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Ömürlerinde banyo görmemişlerdir ki zavallılar." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Kozalar, 320. § "Her dairede iki-üç oda ile, bir banyo odası vardır." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 43. § "Banyosunda, siyasetine düşman bir genç kız tarafından hançerle öldürülmüş." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 235. § "Biliyorsun bu evin banyosunda elektrikli su ısıtıcı var, bizim buralarda merkezi ısıtma yok." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 263. § "Son banyo malzemesinden beri Adile, bütün kaderini kocasının urtiklerini tedavi ile avutuyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 84. § "Doktor Nihat Reşat'ın benim için yaptırdığı banyoyu gördün mü?" -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 157. § "Sonra koridordan, salondan, sınırları belirsiz siyah bir kartlı olarak geçip, banyoya girdi." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 260. 2. Banyo küvetinde yıkanma: § "Derisine bir ılık banyodan henüz çıkmış gibi bir tazelik geldi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 8. § "İyi yiyip içmesine, banyosuna, hava almasına, güneş görmesine dikkat ediniz." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.224. 3. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su: § "Bu karaciğer hastalıklarına banyo lazım değil mi doktor bey…" -Reşat Nuri Güntekin, Leyla ile Mecnun, 228. 4. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi: "Eylül başlayınca deniz banyosunu bıraktım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 432. § "…yalıda deniz banyosuna giriyor." -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 98. §"… yosun banyoları…" -Elif Şafak, Mahrem, 22. 5. Duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı. 6. Film ve fotoğraf kağıdını bu sıvıya batırma.
1. Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm: § "Anafartalar'da Çamlı Tekke'de aralıksız İngiliz bombardımanının karşısında kendine küçücük bir kulübe kurdurup içine bir banyo getirttiğini söylerdin." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 111. § "İktizanız varsa banyoyu yaktırayım." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 13. § "Hele bir banyoya girip yıkanabilmekteki güçlükler yüzünden..." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 41. § "banyo. Hamam manasına fıçı ve mastele. Kudret hamamı, havuzu." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Ömürlerinde banyo görmemişlerdir ki zavallılar." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Kozalar, 320. § "Her dairede iki-üç oda ile, bir banyo odası vardır." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 43. § "Banyosunda, siyasetine düşman bir genç kız tarafından hançerle öldürülmüş." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 235. § "Biliyorsun bu evin banyosunda elektrikli su ısıtıcı var, bizim buralarda merkezi ısıtma yok." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 263. § "Son banyo malzemesinden beri Adile, bütün kaderini kocasının urtiklerini tedavi ile avutuyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 84. § "Doktor Nihat Reşat'ın benim için yaptırdığı banyoyu gördün mü?" -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 157. § "Sonra koridordan, salondan, sınırları belirsiz siyah bir kartlı olarak geçip, banyoya girdi." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 260. 2. Banyo küvetinde yıkanma: § "Derisine bir ılık banyodan henüz çıkmış gibi bir tazelik geldi." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 8. § "İyi yiyip içmesine, banyosuna, hava almasına, güneş görmesine dikkat ediniz." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.224. 3. Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su: § "Bu karaciğer hastalıklarına banyo lazım değil mi doktor bey…" -Reşat Nuri Güntekin, Leyla ile Mecnun, 228. 4. Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi: "Eylül başlayınca deniz banyosunu bıraktım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 432. § "…yalıda deniz banyosuna giriyor." -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 98. §"… yosun banyoları…" -Elif Şafak, Mahrem, 22. 5. Duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı. 6. Film ve fotoğraf kağıdını bu sıvıya batırma.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
banyo anlamı
(< İt. bagno) banyo
(< İt. bagno) banyo
banyo anlamı
< İt. bagno: banyo; banliyö (< Fr. banlieu): kaplıcaları ve banyoları bulunan Ilıca ve Hasankale yerleşmeleri arasına konulan tiren seferlerine verilen, isimden bu anlamını kazanmıştır. || banyo tireni: Ilıca-Erzurum-Hasankale arasında sefer yapan banlio tireni
< İt. bagno: banyo; banliyö (< Fr. banlieu): kaplıcaları ve banyoları bulunan Ilıca ve Hasankale yerleşmeleri arasına konulan tiren seferlerine verilen, isimden bu anlamını kazanmıştır. || banyo tireni: Ilıca-Erzurum-Hasankale arasında sefer yapan banlio tireni
bañyo anlamı
Banyo
Banyo
Uşak
"banyo" için örnek kullanımlar
Hatta evde kimse olmadığı zamanlarda banyo yapmamaya özen gösterin.
Be careful not to make the bathroom even when there is no one at home.
Kaynak: hurriyetaile.comÖyle Bir geçer zaman ki Soner ve Bahar Duş banyo sahnesi video izle.
It is that time passes Soner and a spring shower in the bathroom scene videos.
Kaynak: spothaber.comDikiş yok ve işlemden 2 gün sonra pansuman çıkarılıp banyo yapılabiliyor.
There are no sutures and dressings removed and the bathroom can be made 2 days after the procedure.
Kaynak: cnnturk.comKendinizi şımartmaya çok sıcak olmayan ılık bir banyo keyfi ile başlayabilirsiniz.
Not too hot enjoying a warm bath to treat yourself to begin with.
Kaynak: haber.gazetevatan.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
