başlık is. 1. Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş:
"İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı." -N. Cumalı. 2. Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon. 3. Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü. 4. Bir sütunun, bir direğin tepeliği:
"Önünden yüzlerce defa geçmiş olduğumuz bin yıllık çeşme, bir sütun başlığı birden gözümüzde şahsiyet ve değer kazanırdı." -S. Ayverdi. 5. Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet. 6. Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha. 7. Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para. 8. Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça. 9. Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım, top.
konu is. 1. Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje:
"Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım." -Y. Z. Ortaç. 2. Üzerinde konuşulan şey, bahis:
"Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." -B. Felek.