BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
bar anlamı
(T.K.O.): Doğu Anadolu danslarına verilen ad.
bar anlamı İng. bar Osm.(Bal.) Alm. Stange Fr. barre
1. Dansçıların çalışma yerinde bulunan, gövdelerini doğru olarak yerleştirmelerine yarayan duvara çakılı çubuk. 2. Bir Türk halk dansı çeşidi.
Güncel Türkçe Sözlük
bar anlamı(I)
is. Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu:
Hançer barı. "Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / ATamızdan yâdigâr bizde ata barı var" -Halk türküsü.
bar anlamı(II)
is. 1. Danslı, içkili eğlence yeri:
"Barın kapısından bir adam fırladı." -A. İlhan. 2. Ayaküstü içki içilen eğlence yeri:
"Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz." -O. S. Orhon. 3. Amerikan bar:
"Barda, yan yana oturuyor, içiyoruz." -R. H. Karay.
bar anlamı
(III) is. Hava basıncı birimi.
bar anlamı
(IV) is. hlk. Pas.
bar anlamı
(V) is. sp. Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk.
İngilizce - Türkçe
bar anlamı
isim
1) bar
2) baro
3) çizgi
4) kalıp
5) engel
6) avukatlık
7) parmaklık
8) meyhane
9) demir çubuk
10) bariyer
11) avukatlar
12) sürgü
13) levrek
14) yargı
15) ışın
fiil
1) engellemek
2) sürgülemek
3) hapsetmek
4) parmaklıkla çevirmek
5) parmaklık takmak
6) önünü kesmek
7) menetmek
8) yasaklamak
9) katmamak
10) saymamak
11) hoşlanmamak
12) çizgi yapmak
edat
1) hariç
2) saymazsak
3) -den başka
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
bar anlamı İng.bar
1. Danslı, içkili eğlence yeri:§
"... asri bir bar anlaşılır şeylerdir..." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 48. §
"Buralarda açık dükkân olsa, gazino olsa, bar olsa da size kondonruj şampanyalar ikram etsem." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 54. § "
Geceleri Beyoğlu, ışıklı ilanları, bar kapılarıyla daha sahte, daha yapmacık, büyük Avrupa şehirlerine daha özentilidir." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 51. §
"Günümüzün destan anlatıcısı ne İbrahim Tatlıses, ne de minarelerin yükselticilerinden barları, içkili gazinoları basan ezan sesidir" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 33. §
"Tiyatro, sinema, bar, randevu evi, vesikalı ev, balo, salon sosyete…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "
Gece barda şaçları dağınık kirli bir kopuk, hayır diyorum "erkeğim"." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 281. 2. Ayak üstü içki içilen eğlence yeri:§
"Barın bir köşesinde kırmızı bir ışık yandı ve piyanoda evvela süratli bir gam, sonra Beethoven'in sanatlarından birini andıran serseri motifler dolaştı." -Peyami Safa, Yalnızız, 13. 3. Bir salonda içki içmek için hazırlanmış köşe.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bar anlamı
1. Sirke, pekmez v.b. sulu yiyeceklerin üzerindeki köpük, küf, mantar. 2. Pas, oksitlenme, sürahi, çaydanlık ve bardakta meydana gelen tortu, kireç. 3. Ateşten, miğde bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde hasıl olan acılık, sarı tortu, pas. 4. Tükrük, salya. 5. Yapışkan olan her hangi bir madde: Biraz bar olsa şunu yapıştırırım.
bar anlamı
1. El ele tutuşarak, halka şeklinde oynanan bir millî oyun. 2. Deniz turu.
bar anlamı1. Meyve ağaçları ve sebzelerin çiçekleri. 2. Fasulye, bezelye gibi bitki tohumlarının yeşil kabuğu. 3.bakınız»
barı(I)-1.
bar anlamıAv: Tavşan barına gidelim.
-Amasya köyleri
bar anlamıDeğersiz, kötü, adi, sefil, pis, berbat.
-Amasya köyleri
-Gaziantep
bar anlamıBahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper.
Çayırlı *Haymana -Ankara
bar anlamıAğır yük.
*Kula Manisa
bar anlamıYük
Elâzığ ve yöresi
bâr anlamıKir, toz toprak
Keban Baskil Ağın Elazığ
bar anlamı
Kir, pas.
bâr anlamıBağır, göğüs
Uşak
bar anlamıBar, oyun
Artvin Yusufeli Uşhum köyü