baraj ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
baraj anlamı
bakınız» büvet.
bakınız» büvet.
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
baraj anlamı İng. dam
Suyu toplama, sulama ve elektrik üretmek amacıyla akarsu üzerine yapılan bent.
Suyu toplama, sulama ve elektrik üretmek amacıyla akarsu üzerine yapılan bent.
Güncel Türkçe Sözlük
baraj anlamı
is. 1. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent: Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı. 2. sp. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set. 3. mec. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart.
is. 1. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent: Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı. 2. sp. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set. 3. mec. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart.
Türkçe - İngilizce
baraj anlamı
isim
1) dam
2) barrage
sıfat
1) preemptive
isim
1) dam
2) barrage
sıfat
1) preemptive
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
baraj anlamı Fr.barrage
1. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent: § "Barajlar, elektrik santralleri..." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 264. § "Bak işte, Sakarya çoktan baraja alındı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 138. § "Kalabalık, kapakları açılmış bir baraj seli gibi..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 168. 2. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set. 3. mec. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart: § "Siz bir serebro-spinal baraj tasavvur ediniz." -Peyami Safa, Yalnızız, 78.
1. Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent: § "Barajlar, elektrik santralleri..." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 264. § "Bak işte, Sakarya çoktan baraja alındı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 138. § "Kalabalık, kapakları açılmış bir baraj seli gibi..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 168. 2. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set. 3. mec. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart: § "Siz bir serebro-spinal baraj tasavvur ediniz." -Peyami Safa, Yalnızız, 78.
"baraj" için örnek kullanımlar
Uygulama hayata geçerse imam hatip liseleri için baraj olmayacak.
If the Imam high schools will implement the application for the dam.
Kaynak: yenibursa.comTacikistan, 150 baraj projesi için yatırımcıları bekliyor.
Tajikistan, 150 investors are waiting for the dam project.
Kaynak: risalehaber.comÇin'de baraj çöktü: Binlerce kişi yollarda mahsur kaldı.
Dam collapsed in China: Thousands of people were stranded on roads.
Kaynak: timeturk.com700 bin kişiye yetecek bir baraj yaptık.
700 thousand people have made enough of a dam.
Kaynak: haberler.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
