Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yiyecek ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yiyecek, -ği anlamı
is. 1. Yenmeye elverişli olan her şey: "İnsan barınacak yerler yaptı, yiyeceğini pişirerek yemeye başladı." -N. Hikmet. 2. sf. Yenebilen.

Türkçe - İngilizce

yiyecek anlamı
isim
1) food
2) chow
3) aliment
4) eatables
5) fare
6) forage
7) victual
8) grub
9) tack
10) tuck
11) nurture
12) comestibles
13) provender
14) prog
15) keep
16) scran

"yiyecek" için örnek kullanımlar

Nazike, her gün kapının önündeki sokak hayvanlarına yiyecek verir.

Kind of you, every day, in front of the door, stray animals will eat.

Kaynak: pirsushaber.com

Çocuklar cips, çikolata, kola gibi yiyecek ve içecekleri isteyebilirler.

Children, chips, chocolate, food and drinks, such as cola request.

Kaynak: iha.com.tr

Özellikle yiyecek içecekte yüzde 50'ye varan indirimler yapıyorlar.

In particular they do discounts on food, beverage, up to 50 percent.

Kaynak: turizmdebusabah.com

Hastam kendisine beslenme şeklini anlatan asistanıma 'Yiyecek bir şey yok.

My patient tells him how nutrition assistant 'There's nothing to eat.

Kaynak: haber.stargazete.com

Birçok hayvanın yumurtaları yiyecek olarak kullanılabilmesine karşın, yumurta denince akla ilk gelen şey tavuk yumurtasıdır. Tavuk
Kaynak: Yumurta

İstanbul'a gelen ya da İstanbul'dan doğuya giden kervanların konaklama alanı olarak bilinen İzmit'te yolculara pratik bir yiyecek olarak
Kaynak: Simit (yiyecek)

ibaresi yer almaktadır MS 987 yılında yazılan bir Japon öyküsü olan Utsubo Monogatari 'de de o dönemde bilinen bir yiyecek olarak yer almaktadır.
Kaynak: Nori (yiyecek)

Trofoloji, yiyecek lerin birbirleriyle etkileşimini inceleyen bilim dalı. Yiyecek kombinasyonlarının önemi ilk olarak Amerika lı doktor
Kaynak: Trofoloji

Nevale : "Gerekli yiyecek ve içecek şeyler"i belirten sözcük; buna göre nevaleyi düzmek deyimi, gerekli yiyecek ve içeceği temin etmek
Kaynak: Nevale

Et, genel tanımıyla bir hayvan ın doku larının yiyecek olarak kullanılmasına denir. Buna göre, sadece kas değil, kas olmayan organ ları ve
Kaynak: Et

Simit (yiyecek): Bir tür susamlı yiyecek. Simit (geometri): Torus; simite benzeyen yüzey . Simit: Yüzmek için kullanılan içi hava ile
Kaynak: Simit (anlam ayrımı)

Bakkal, bozulmadan saklanabilecek yarı taze veya konserve yiyecek maddelerini, çeşitli temizlik malzemelerini toptan ya da perakende satan
Kaynak: Bakkal

Çikolata, tropik kakao ağacının çekirdek denen tohum larından yapılan yiyecek. Çikolataya istendiğinde fıstık , fındık ve süt de
Kaynak: Çikolata

Tatlı, şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek. Tatlı , Çorum ili Sungurlu ilçesinin köyü. Tatlı , Hakkari ili Yüksekova ilçesinin
Kaynak: Tatlı

Yemek borusu, oesophagus yenilen yiyecek lerin ağız dan sonraki geçiş bölgesidir. İçten dışa doğru örtü epiteli, düz kas ve bağ dokudan
Kaynak: Yemek borusu

Mandıra ürünü veya süt ürünü süt ten elde edilen yiyecek veya içecek olarak tanımlanır. Bu ürünlerin üretildiği yere mandıra adı
Kaynak: Mandıra ürünü

Sandviç, iki ekmek dilimi arasına yerleştirilen et , peynir , marul çeşitli soslar ya da başka gıda maddeleriyle hazırlanan yiyecek .
Kaynak: Sandviç

kırmızı biber olmak üzere çeşitli sebze lerin ezilerek suları çıkarıldıktan sonra kaynatılarak elde edilen püre halindeki yiyecek maddesidir.
Kaynak: Salça

Polipropilen , otomotiv sanayinde kullanılan parçalardan, tekstil ve yiyecek paketlemesine kadar çok geniş kullanım alanı olan termoplastik
Kaynak: Polipropilen

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)