Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yoğunlaştırmak ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

yoğunlaştırmak anlamı İng. to condense Alm.verdichten Fr. condenser
Bir oyunun metninde bulunan gevşek dokulu yerleri uygulama sırasında derleyip toparlamak, daha güçlü ve etkin duruma getirmek.

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

yoğunlaştırmak anlamı İng. condense Alm. Verdichten Fr. condenser
Bir oyunun metninde bir rolün oynanışında belli yerleri gevşeklik ve yaygınlıktan kurtarıp derlemek, toparlamak, daha güçlü ve etkin duruma getirmek.

Güncel Türkçe Sözlük

yoğunlaştırmak anlamı
(-i) Yoğun duruma getirmek, teksif etmek.

Türkçe - İngilizce

yoğunlaştırmak anlamı
fiil
1) intensify
2) concentrate
3) condense
4) compact
5) thicken

yoğunlaştırmak eş anlamlısı

teksif etmek
yoğunlaştırmak.

"yoğunlaştırmak" için örnek kullanımlar

Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak bağırsağına safra salgılamaktır. Safra kesesi
Kaynak: Safra kesesi
için ana silahlı kuvvetleri başlıca düşman kuvvetleri karşısında yoğunlaştırmak gerektiğini ve cephenin ikincil önem taşıyan kesimlerinin
Kaynak: Grande Armée
Kültürel ve sanatsal etkinlikleri yoğunlaştırmak, UNESCO tarafından Dünya mirası olarak gösterilen Truva Antik Kenti kültürünü ve
Kaynak: Truva Kültür ve Sanat Festivali
Aynı anda iki cephede savaşamayacağından, gücünü Özbeklere yapacağı saldırıya yoğunlaştırmak amacıyla 1590 'da Osmanlı larla bir barış
Kaynak: I. Abbas
Bu yolu tamamlamak için halihazırda mevcut yollar yenilenecek ve ağı daha yoğunlaştırmak için yeni yollar inşa edilecektir. Bu hedefle
Kaynak: Asya ana karayollar projesi
Kimyada "bobin", damıtılan buharı sıvı halde yoğunlaştırmak için kullanılan sarmal formdaki tüplere denir. Moleküllerin birbiriyle olan
Kaynak: Bobin
tekniğinin kolay ve ucuz olması MIT araştırmacıları, Wieman ve Cornell,nın hidrojeni bu yönde bir teknik kullanarak yoğunlaştırmak amacına itmiştir.
Kaynak: Carl E. Wieman
Nikki Reed, gençleri daha çok sosyal değişim üzerine yoğunlaştırmak amacıyla kurulan, kar amacı gütmeyen Do Something kuruluşunun
Kaynak: Nikki Reed
Konsantre etmek : yoğunlaştırmak. Konsantre olmak : yoğunlaşmak. Konsensus : uzlaşma,mutabakat. Konsept : kavram. Konsolidasyon : pekiştirme
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
CERN'de "stokastik soğutma" yönetimini geliştirmesiyle karşıt proton demetlerini biriktirmek, yoğunlaştırmak ve kontrol etmek olası hale geldi.
Kaynak: Antimadde
düşünüyordu fakat zayıf çarşamba ve perşembe günlerini güçlendirmeye yoğunlaştırmak amacıyla Glee'nyi salı gününe bırakarak dizinin
Kaynak: Glee (dizi)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.