Dantel,
yorgan ve iğne oyası ürünleri yapıyorlar.
Lace, quilts and doing needlework products.
Kaynak: haberler.comYani böylece
yorgan gidecek ve kavga bitecekmiş.
So go and fight so bitecekmiş quilt.
Kaynak: sanliurfa.comPuf puf
yorgan gibi böyle.
Puff puff like a quilt like this.
Kaynak: haberler.comBirçok kadına örnek olan bayanlar, masa örtüsü, dantel, oya, havlu,
yorgan, baş örtüsü, patik gibi ürünleri satışa sunuyor.
Many women, women with an example, table cloth, lace, embroidery, towels, quilts, head scarves, booties, like the products offered for sale.
Kaynak: iha.com.trYorgan, genellikle yün den yapılan ve içerik itibarıyla,
yorgan gibi bir gece örtüsü olan battaniye den daha kalındır. isimlendirilen
yorganKaynak: Yorgan Düğme, giyecek,
yorgan vb. nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük
Kaynak: DüğmeKoltuklar ile süs aksesuar olarak ve yatak ile
yorgan ile uyku durumunda kulanılıyor. Tehlikeler: Yastıkların Aspergillus türü Mantar lara
Kaynak: YastıkNevresim,
yorgan ve battaniye gibi örtülerin üzerine geçirilen ev tekstili ürünüdür. Kolaylıkla değiştirilebilir olması, dolayısı ile
Kaynak: NevresimMatematik sel düşünce
yorgan yapımı, örgü , Kanaviçe işi , kroşe , nakış ve dokuma yı içeren lif sanatları için esin kaynağı olarak
Kaynak: Matematik ve lif zanaatlarıyorgan | jorgan | böbrek | bubreg | bakır | bakar | börek | burek | kapı | kapija | kaldırım | kaldrma | bayrak | barjak | alet | alat
Kaynak: Sırpça Kilis, tava yemeği,
yorgan, üzüm, zeytin ve pekmeziyle meşhur bir yöredir. Suriye sınırında bulunmaktadır. Nüfus: 1927 'de 20.000'i aşan
Kaynak: KilisKutup tilkisi uzun, bol tüylü ve dolgun kuyruğunu şiddetli soğuklarda bir atkı ya da
yorgan gibi kullanır. Koku alma yetisi çok
Kaynak: Kutup tilkisiBunun üzerine çapraz
yorgan lar daha üstüne halı lar örtülürdü. Ayaklar masaya doğru uzatılarak ısınılırdı. Bu ısınma esnasında güzel
Kaynak: Tandırbir arada ve birbirleri ile hayatta kalmaya çalışan bütün o garip yaratıklara ve gruplara meskenlik eden yıkıntıları bir
yorgan gibi örtüyor.
Kaynak: İman Ltd.Mağara tabanının bir bölümünde ise duvardan aşağıya sarkan ve kayaların üzerini
yorgan gibi örttükten sonra aşağıya doğru sarkıtlar
Kaynak: Buzluk MağarasıBende oradan bir
yorgan alıp köyden ayrıldım. Aşağı köye doğru geldim. Yolda iki Ermeni kadına rastladım .Beni tanımasınlar diye yüzümü
Kaynak: Yanıkçay, Gevaşdamat tarafının gelinin isteği karşılığı aldıkları sandık, yatak
yorgan,kap kacak vb. her şey boyunlarında büyük çaanların asıldığı
Kaynak: Karaşar, Çerkeşkilim gibi ögeler sürekli hareket halindeki yaşamın;
yorgan, yastık gibi ögelerin bir odada toplanması da soybağımlı kalabalık aile
Kaynak: KonargöçerKöylerde hepimize gelirken birer
yorgan getirmemizi isteyen mektuplar geldi Yorganları yüklenerek okula döndük yatak yok, karyola yok
Kaynak: Kepirtepe Anadolu Öğretmen LisesiŞubat ayı SEHİM:Pay EVRAAÇ:Ekmek pişirme sopası MİTİL:Yüzsüz
yorgan PIRTICI:Tuhafiye eşyası satan kimse HURÇ:Heybe KÖTELEME:İleriye atmak
Kaynak: Gülpınar, SarıkayaArnavutça : çarşaf (çarshaf, çarçaf), bakır (bakër), pamuk (pambuk), bahçıvan (bahçevan),
yorgan (jorgan), kalay (kallaj), yelek (jelek),
Kaynak: Türkçenin verintileriBu bölümde giriste derme catma bir kapi, duvarlar boyunca kislik zahireler, pekmez tulumlari, yatak ve
yorgan Ester dizilirdi.
Kaynak: Hasankoca, Pazarcık