Özellikle milli takımdan gelen oyuncular çok
yorgun ve sakat geldiler.
In particular was very tired and injured national team players came from.
Kaynak: hurriyet.com.trFenerbahçe takımı iki
yorgun kenar oyuncusu nedeniyle ileri çıkamadı.
Failed due to the forward edge of two tired Fenerbahce player.
Kaynak: fotomac.com.trBu yazıyı yazarken sahadaki futbolcular kadar
yorgun hissediyorum kendimi.
While writing this article, I feel so tired players in the field.
Kaynak: spor.haberturk.comOyunun mutlak hakimi,
yorgun Çubuklular sakin sakin gol aramaya devam etti.
The absolute master of the game, tired Çubuklular calmly continued to seek goals.
Kaynak: fanatik.com.trEksikliğinde depresif,
yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür. Yapısal olarak monoamin bir nörotransmitter dir. Triptofan aminoasitinden
Kaynak: SerotoninLea, (veya Leah, לֵאָה,
yorgun) İbrani atalarından Yakup 'un iki eşinden ilki olup Tekvin e göre On İki İsrail Kabilesi nden altısının ve
Kaynak: LeaMary Shelley, kendi duygularının derinliklerinden çekip çıkardığı bir duyarlılıkla,
yorgun Gotik dehşete yepyeni bir soluk kazandırmış, bu
Kaynak: Popüler kültürde Frankensteinbir şekilde başlayıp git gide
yorgun ve yılgın hale gelmesi de yanlıştı, karakterlerin oyunu çok daha
yorgun ve umutsuz başlamaları gerekirdi
Kaynak: Radyo Oyunu Taslağı IIRusya İmparatorluğu'nun Fransa ile olan sorunları, Osmanlı İmparatorluğu ordularının yıllarca süren savaştan
yorgun düşmesi yüzünden iki
Kaynak: Bükreş AntlaşmasıDepresif kişi kendisini
yorgun, üzgün, tembel, sinirli, motivasyonsuz ve apatik hissedebilir. Klinik depresyon, normal üzüntü hissinden
Kaynak: Majör depresif bozukluk1620'lerde Avrupa'dan yerleşim için May Flower gemisiyle ABD'ye gelen Pilgrimler aylarca süren yolculuktan dolayı
yorgun, hasta ve açtırlar.
Kaynak: Şükran Günü