yük ne demek?
- 15 sözlük, 20 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. 1-charge, 2- load Osm. hamule Alm. 1-Ladung, 2- Belastung Fr. charge
1- Bir özdeğin ya da bir orTamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2— Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı.
1- Bir özdeğin ya da bir orTamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2— Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. charge Osm. şarj Alm. ladung Fr.charge Jap. tyâzi, zyûden, denka, sôyaku
Çevresinde kıvıl alan yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği.
Çevresinde kıvıl alan yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
yük anlamı
külfet.
külfet.
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. charge; load Alm. Charge Fr.Charge
1. İşlem için fırın ya da yunağa bir kerede konan metalin ağırlığı. 2. Bir nesnenin üzerine binen ağırlık.
1. İşlem için fırın ya da yunağa bir kerede konan metalin ağırlığı. 2. Bir nesnenin üzerine binen ağırlık.
BSTS / Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. charge Alm. Ladung Fr. charge
Reaktör kalbine konulan yeni yakıt unsurlarının Tamamı.
Reaktör kalbine konulan yeni yakıt unsurlarının Tamamı.
BSTS / Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri
yük anlamı İng. charge Osm. şarj Alm. Ladung Fr.charge
Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke.
Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. load Osm. hamule
Ruhsal sağaltımla ya da toplumsal yardımla uğraşan uzmanların belirli bir zamanda üzerinde çalıştıkları kişilerin sayısı.
Ruhsal sağaltımla ya da toplumsal yardımla uğraşan uzmanların belirli bir zamanda üzerinde çalıştıkları kişilerin sayısı.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
yük anlamı
1- Osmanlılarda 100.000 akçe tutarında para. 2- İpek için kullanılan bir ağırlık ölçeği.
1- Osmanlılarda 100.000 akçe tutarında para. 2- İpek için kullanılan bir ağırlık ölçeği.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. freight Osm. hamule Fr. fret, nolis
1. Gemiye taşınmak üzere yüklenilen her çeşit mal. 2. Deniz mal taşımalarında sözleşmesi gereğince ödenen taşıma ücreti.
1. Gemiye taşınmak üzere yüklenilen her çeşit mal. 2. Deniz mal taşımalarında sözleşmesi gereğince ödenen taşıma ücreti.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
yük anlamı İng. charge Osm. şarj Fr. charge
1- elektrik: Bir nesnenin yüzeyinde biriken elektrik niceliği. 2- fizik: Çevresinde elektrik alanı yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği.
1- elektrik: Bir nesnenin yüzeyinde biriken elektrik niceliği. 2- fizik: Çevresinde elektrik alanı yaratan, artı ya da eksi alabilen temel tanecik özelliği, niceliği.
Divanü Lügati't-Türk
yük anlamı
yük, bohça
yük, bohça
yük anlamı
kuş tüyü, kuş yeleği, ok yeleği
kuş tüyü, kuş yeleği, ok yeleği
yük anlamı
kuş yeleği
kuş yeleği
yük anlamı
ok yeleği
ok yeleği
Güncel Türkçe Sözlük
yük anlamı
is. 1. Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi: "Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir." -F. R. Atay. 2. Bir şeyin ağırlığı. 3. Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar: Bir araba yükü odun. 4. Eşya: Bütün yükü bu bavul. 5. mec. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev: Ben bu yükün Altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz. 6. mec. Tedirginlik veren şey, engel. 7. fiz. Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı. 8. tar. Yüz bin kuruşluk mal veya tutar: "Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin." -T. Buğra. 9. hlk. Doğacak bebek. 10. esk. Yüklük: "Haydi şu yüke giriver!.." -S. F. Abasıyanık.
is. 1. Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi: "Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir." -F. R. Atay. 2. Bir şeyin ağırlığı. 3. Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar: Bir araba yükü odun. 4. Eşya: Bütün yükü bu bavul. 5. mec. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev: Ben bu yükün Altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz. 6. mec. Tedirginlik veren şey, engel. 7. fiz. Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı. 8. tar. Yüz bin kuruşluk mal veya tutar: "Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin." -T. Buğra. 9. hlk. Doğacak bebek. 10. esk. Yüklük: "Haydi şu yüke giriver!.." -S. F. Abasıyanık.
Tarama Sözlüğü
yük anlamı
Rahimdeki çocuk, cenin.
Rahimdeki çocuk, cenin.
Türkçe - İngilizce
yük anlamı
isim
1) freight
2) load
3) cargo
4) burden
5) charge
6) goods
7) loading
8) weight
9) strain
10) bulk
11) shipment
12) stowage
13) imposition
14) shipload
15) encumbrance
16) tax
17) onus
18) haul
19) plummet
20) pile
21) lading
22) fardel
23) incident
24) impost
25) impedimenta
sıfat
1) sumpter
isim
1) freight
2) load
3) cargo
4) burden
5) charge
6) goods
7) loading
8) weight
9) strain
10) bulk
11) shipment
12) stowage
13) imposition
14) shipload
15) encumbrance
16) tax
17) onus
18) haul
19) plummet
20) pile
21) lading
22) fardel
23) incident
24) impost
25) impedimenta
sıfat
1) sumpter
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yük anlamı
1. Beş kilelik ya da aşağı yukarı yüz kiloluk ürün. 2. Hayvan üstündeki iki küfe ağırlık.
1. Beş kilelik ya da aşağı yukarı yüz kiloluk ürün. 2. Hayvan üstündeki iki küfe ağırlık.
yük anlamı
Para ölçüsü olarak bin lira.
Para ölçüsü olarak bin lira.
*Bor -Niğde
yük anlamı
Yatak.
Yatak.
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı -Kayseri
yük eş anlamlısı
engel
is. 1. Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer. 3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer. 4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer. 5. sp. Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer.
is. 1. Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer. 3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer. 4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer. 5. sp. Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer.
yüklük
is. Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası: "Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum." -Y. K. Karaosmanoğlu.
is. Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası: "Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum." -Y. K. Karaosmanoğlu.
"yük" için örnek kullanımlar
Trabzon'da olduğu gibi bütün yük İ.Toraman'ın omuzlarındaydı.
Trabzon, as well as all the load İ.Toraman 's shoulders.
Kaynak: haber.gazetevatan.comKurulmuş hatlarda demiryoluyla yük ve yolcu taşımacılığı yapabilecek.
Be able to set up freight and passenger transport by rail lines.
Kaynak: aksam.com.trBu anlamda en fazla yük öğretim elemanlarının üzerindedir.
In this sense, the teaching staff is above the maximum load.
Kaynak: malatyaguncel.comSantral, hem baz yük, hem pik saatlerde kullanıma uygun şekilde çalışabiliyor.
Plant, both base load and peak usage hours to run properly.
Kaynak: hurriyet.com.trElektriksel yük, atomaltı parçacık ların sahip olduğu ve onun elektromanyetik alan ile olan etkileşimini tayin eden, temel bir özelliktir
Kaynak: Elektriksel yük
Kaynak: Elektriksel yük
Eğer bir elektrik devresi iyi tanımlı çıkış terminaline sahipse, devreye bağlanan bu terminal (veya giriş öz direnci ) yük tür
Kaynak: Elektrik yükü
Kaynak: Elektrik yükü
Benzer yük yoğunluğu na sahip element ler, anyon larla benzer şekilde tepkimeye girerek farklı ama aynıda olabilir tip bileşik ler
Kaynak: Yük yoğunluğu
Kaynak: Yük yoğunluğu
Bu sayfada, SI elektriksel yük büyüklük kıyaslaması için kalıcı ve etiketli listeleri örnekleriyle birlikte bulunur. | + Elektriksel yük
Kaynak: Büyüklük kıyaslaması (yük)
Kaynak: Büyüklük kıyaslaması (yük)
Görüntü yük yöntemi ( ayrıca görüntü yöntemi veya ayna yükü yöntemi olarak da bilinir) elektrostatik te kullanılan bir soru çözüm tekniğidir
Kaynak: Görüntü yük metodu
Kaynak: Görüntü yük metodu
Elektrik akımı veya elektriksel akım, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. zamanda geçen yük miktarı
Kaynak: Elektrik akımı
Kaynak: Elektrik akımı
Kondansatör, elektronların kutuplanarak elektriksel yük ü elektrik alanı n içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak, bir
Kaynak: Kondansatör
Kaynak: Kondansatör
Kamyon, ağır yük taşımaya yarayan motorlu araçtır. Otomobil prensibine göre çalıştıklarından büyük yük otomobili olarak da tanımlanırlar.
Kaynak: Kamyon
Kaynak: Kamyon
Elektrik potansiyeli (veya Elektrostatik potansiyel), bir elektriksel alan içerisindeki herhangi bir noktada birim Elektriksel yük (+1 C)
Kaynak: Elektrik potansiyeli
Kaynak: Elektrik potansiyeli
Elektriksel iletkenlik bir iletken malzemeye uygulanan elektriksel alan etkisinde yük taşıyıcılarının uzak mesafeli hareketleri sonucu
Kaynak: Elektriksel iletkenlik
Kaynak: Elektriksel iletkenlik
Elektriksel alan, kıvıl alan, elektrik alan veya elektrik alanı, elektriksel yük ü veya manyetik alan ı çevreleyen uzayın bir özelliği olup
Kaynak: Elektriksel alan
Kaynak: Elektriksel alan
Metal-yalıtkan geçişleri elektriksel yük iletkenliği iyi olan metallerden yük iletkenliği pasif hale getirilmiş yalıtkanlara geçişi ifade
Kaynak: Metal-yalıtkan geçişi
Kaynak: Metal-yalıtkan geçişi
Giri | 義理 taşınması çok ağır yük, görev demektir. Böyle bir yük altına giren kişi, borcunu ödemek için her şeyini ortaya koymak
Kaynak: Giri
Kaynak: Giri
Taşıt (ulaşım aracı, vasıta), yük ve yolcu taşımaya yarayan araçların genel adıdır. Category:Vehicles. Karayolu taşıtları: Karayolu ulaşımı
Kaynak: Taşıt
Kaynak: Taşıt
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
