Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yüklü ne demek?

- 5 sözlük, 6 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yüklü anlamı
sf. 1. Yükü olan. 2. Yapılacak işi çok olan: O çok yüklü, bu işi başkasına verelim. 3. Çok çalışmayı gerektiren: Bu yılki ders proGramı çok yüklü. 4. Çok fazla, pek çok: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran: "Romanları, denemeleri hep kültürle yüklü, çok yanlı, zengindi." -H. Taner. 6. argo Çok sarhoş. 7. argo Paralı, varlıklı. 8. hlk. Gebe.

Tarama Sözlüğü

yüklü anlamı
Gebe, hâmile.

Türkçe - İngilizce

yüklü anlamı
sıfat
1) loaded
2) laden
3) fraught
isim
1) charged

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

yüklü anlamı
Gebe.

*Eğridir köyleri, *Senirkent -Isparta
Salda *Yeşilova, Kurna, -Burdur
Yukarı Seyit *Çal, Çöplü *Çivril, -Denizli
Narlıdere -İzmir
*Bozdoğan -Aydın
İğdecik, Sancaklıboz, *Alaşehir -Manisa
Yeniköy *Susurluk -Balıkesir
Fili *Biga -Çanakkale
Tokat -Eskişehir
*Kandıra -Kocaeli
*Çaycuma -Zonguldak
-Kastamonu
*İskilip -Çorum
-Sinop ve çevresi
-Samsun
*Merzifon köyleri, *Taşova köyleri -Amasya
*Zile ve köyleri -Tokat
Salman *Akkuş -Ordu
Şehli, Piraziz, *Tirebolu -Giresun
*Maçka ve köyleri, -Trabzon
-Gümüşhane
-Rize
İncilli *Ardanuç, *Yusufeli -Artvin
*Kağızman -Kars
-Erzincan
-Diyarbakır
*Kilis, Akçakent *Nizip -Gaziantep
*Siverek -Urfa
*Antakya köyleri -Hatay
*Şarkışla, *Koyulhisar -Sivas
*Bor -Niğde
Sille, *Ermenek -Konya
Navdalı *Mut, *Mersin -İçel
*Alanya -Antalya
*Milas, *Bodrum -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli

yüklü anlamı
Meyvesi bol (ağaç için).

*Bor -Niğde

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Yüklü anlamı
Çankırı ili, Yapraklı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

yüklü eş anlamlısı

gebe
sf. 1. Karnında yavru bulunan (kadın veya hayvan), yüklü, hamile, aylı: Gebe kadın. Gebe inek. 2. tıp İçinde oğulcuk veya dölüt bulunan (döl yatağı). 3. mec. Bir birikim sonucu ortaya çıkması beklenen (durum veya olaylar). 4. mec. Minnet altında kalan.

"yüklü" için örnek kullanımlar

Oldukça yüklü bu borca rağmen Medrese ekibi geleceğe umutla bakıyor.

The school team is looking forward to the future, this in spite of the extensive debt.

Kaynak: haberaktuel.com

Google Chrome yüklü olarak gelen telefonla internette gezinmek çok kolay.

Google Chrome comes pre-loaded on the phone very easy to navigate on the Internet.

Kaynak: posta.com.tr

Oldukça yüklü bu borca rağmen Medrese ekibi olarak geleceğe umutla bakıyoruz.

Despite the extensive madrasa this debt as a team looking at the future with hope.

Kaynak: tiyatronline.com

Fakat sisteme yüklü tüm ilaçların piyasada olup olmadığı tam bilinemiyordu.

But it is not installed on the system is fully bilinemiyordu of all the medicines available in the market.

Kaynak: risalehaber.com

Aslında doğada bütün parçacıklar (atom ve molekül ler) eşit sayıda proton (artı yüklü temel parçacık) ve elektron (eksi yüklü temel
Kaynak: Yüklü parçacıklar

Yüklü bir cisim, yüklü bir elektroskoba yaklaştırıldığında yapraklar biraz açılıyorsa, cisim ile elektroskop aynı cins yükle yüklü,
Kaynak: Elektroskop

Elektromanyetik kuvvet elektrik yüklü bir parçacığın manyetik alan dan geçerken üzerine etki eden kuvvettir. elektrik yüklü parçacıklar
Kaynak: Elektromanyetik kuvvet

Elektromanyetizma elektrikle yüklü parçacıklar arasındaki etkileşime neden olan kuvvet 'tir. Bu etkileşimin gerçekleştiği alanlar,
Kaynak: Elektromanyetizma

MySQL, altı milyondan fazla sistemde yüklü bulunan çoklu iş parçacıklı (multi-threaded), çok kullanıcılı (multi-user), hızlı ve sağlam
Kaynak: MySQL

Pozitron, elektron un karşı parçacığı olan artı yüklü lepton dur. Antiparçacık kavramının ilk örneği "pozitrondur". Pozitronun varlığı
Kaynak: Pozitron

Kamyonet, İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg'ı geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıt . Galeri: Resim:Albert
Kaynak: Kamyonet

2003 İstanbul saldırıları, 15 -20 Kasım 2003 tarihlerinde bomba yüklü araçların infilak ettirilmesiyle İstanbul 'da meydana gelen
Kaynak: 2003 İstanbul saldırıları

Parçacık hızlandırıcı elektron, proton gibi yüklü parçacıkları elektrik alan kullanarak yüksek hızlara çıkaran ve manyetik alan kullanarak
Kaynak: Parçacık hızlandırıcı

Güneş rüzgârı, bir yıldızın üst atmosferinden salgılanan yüklü parçacıklar (ayrıca plazma ) akımıdır. Güneş dışında yıldızlar söz konusu
Kaynak: Güneş rüzgârı

Independenta tanker kazası ya da Independenta faciası, 15 Kasım 1979 tarihinde ham petrol yüklü bir tanker gemisi ile bir kuru yük
Kaynak: Independenta tanker kazası

Kullanıcıya yüklü miktarda verinin sunulduğu karmaşık uygulamalarda veri ve gösterimin soyutlanması esasına dayanır. Böylece veriler
Kaynak: Model-View-Controller

İyonizasyon derecesi, örneğin gaz ya da sulu çözeltilerdeki nötr parçacıkların, yüklü parçacıklara iyonize olmasının oranına denir.
Kaynak: İyonizasyon derecesi

Tokyo bombardımanı, 10 Mart 1945 'te, ABD 'nin Tokyo 'yu Napalm bombalarıyla yüklü 344 tane B-29 uçağıyla yapılan bombardıman saldırısı.
Kaynak: Tokyo Bombardımanı

Coulomb kuvveti, "aynı yüklü tanecikler arasında itme kuvveti", veya "zıt yüklü tanecikler arasında çekme kuvveti" olarak tanımlanabilir.
Kaynak: Coulomb kuvveti

Antiparçacıklar her parçacıkta vardır (aynı kütle ve spin e sahip fakat zıt yüklü). Herhangi bir parçacık kendi antiparçacığı ile
Kaynak: Antiparçacık

Siklotronlar yüklü parçacıkları yüksek frekanslı alternatif gerilim kullanarak hızlandırır. Siklotrona uygulanan gerilim dikine bir
Kaynak: Siklotron

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)