yükseklik anlamı Fr. hauteur
Sesin perdesi. Bak. Tonlama.

yükseklik anlamı İng. altitude , elevation Osm. irtifa, rakım Alm. Höhe Fr. hauteur
Bir yıldızın, bir gökcisminin gözerimi düzleminden yukarı doğru açısal uzaklığı; deniz yüzeyinden ya da herhangi bir düzlemden yukarı doğru uzaklık.

yükseklik anlamı İng. height Osm. irtifa Alm. Höhe Fr. hauteur
1- Üçgende bir köşeden karşı kıyıya indirilen dikme. 2- Koşutkıyılada taban sayılan kıyı ile ona koşut olan kıyı arasındaki dikme. 3- Yamukta iki koşut taban arasındaki dikme. 4- Biçme ya da yuvakta koşut tabanlar arasındaki uzaklık. 5- Çatma ya da konide tepeden taban düzlemine indirilen dikme. 6- Kesik çatmada ya da kesik konide koşut iki taban arasındaki uzaklık.

yükseklik anlamı İng. altitude Alm. Höhe Fr. hauteur Az. hündürlük
Geometrik bir şeklin tepesinden tabanına veya tabanın uzanımına indirilen dikmenin uzunluğu. Prizma veya silindir gibi cisimlerde üst ve alt tabanlar arasındaki uzaklık.

yükseklik anlamı Osm. irtifa' Fr. hauteur
(coğrafya, matematik)

yükseklik anlamı Osm. irtifâ' Fr. altitude
(yükselti) (astronomi)

yükseklik anlamı İng. height (of image), vertical size, image height, picture height, frame height Alm.Bildhöhe Fr. hauteur (de l'image), amplitude verticale
TV. Almaçtaki resmin düşey uzunluğu.

yükseklik anlamı Alm. Höhe Fr. hauteur
Kalın sesleri ince seslerden ayıran fizyolojik nitelik.

yükseklik anlamı İng. height Osm. irtifa
Bir dağılımın verdiği eğrinin tepe noktasından tabanına indirilen dikmenin uzunluğu.

yükseklik, -ği anlamı
is. 1. Yüksek olma durumu: "Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır." -N. F. Kısakürek. 2. coğ. Yükselti. 3. mat. Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık. 4. gök b. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı.

yükseklik anlamı
Ulüvvi cenap.

yükseklik anlamı
isim
1) height
2) elevation
3) altitude
4) rise
5) highness
6) swell
7) steepness
8) extent
9) loftiness
ön ek
1) acro-