Rekabet, insanların refahını
yükseltmek için var olmak zorundadır.
Competition, to improve people's well-being must exist.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.trMevcut Bada'lı cepleri Tizen'e
yükseltmek gibi bir olanak ise sunulmayacak.
Offered an opportunity such as an increase in the current Bada'lı Tizen'e pockets.
Kaynak: chip.com.trTelefonun 12 GB'lık dahili hafızasını microSD kartla
yükseltmek mümkün.
12 GB internal memory, microSD card, the phone is able to raise.
Kaynak: posta.com.trÇünkü seyircisiz maçta tempoyu
yükseltmek ve agresif oynamak çok daha zor.
Because the spectators to play an aggressive game and much more difficult to raise the tempo.
Kaynak: marastahaber.comRevalüasyon, kelime anlamı olarak "değerini
yükseltmek", iktisadi olarak da; ülke parasının yabancı paralar karşısında değerini
yükseltmekKaynak: RevalüasyonMaultier , Opel Blitz model kamyonlarının Nazi Almanyası döneminde savaşta arazi şartlarındaki kabiliyetlerini
yükseltmek amacıyla arka
Kaynak: MaultierDavranış değiştirme, davranışların sıklığını
yükseltmek veya azaltmak amacı ile deneysel olarak kanıtlanmış davranış değiştirme yöntemleri
Kaynak: Davranış değiştirmerehabilite edici hemşirelik uygulamaları ile toplumun sağlık düzeyini
yükseltmek, hasta bireylere fiziksel, psikolojik, tıbbi ve sosyo-
Kaynak: Türk Hemşireler Derneğiulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi ve Arap ülkelerinin ekonomik gücünü
yükseltmek öncelikli hedeflerdir.
Kaynak: Hicaz DemiryoluSempatik sinir sistemi ndeki etkileri dolayısıyla ilaç olarak; kalp atışlarını hızlandırmak ve kan basıncını
yükseltmek için kullanılır.
Kaynak: DopaminHücre bölünmesi bu değişiklik DNA değişikliklerinin olasılığını
yükseltmek için çalışabilir. Bazı kanserojen başka şekillerde de kanser
Kaynak: Kanserojenbilimsel ve pratik çalışmalarının tanıtımını yapmak” ve “mimarlık mesleğinin itibarını
yükseltmek” amacıyla bir araya gelmesiyle kurulmuştur.
Kaynak: Amerikan Mimarlar Enstitüsükişilerin, mevcut kapasitelerini en üst düzeye çıkarmak, bağımlılıklarını azaltmak ve yaşam kalitelerini
yükseltmek amacını taşıyan, bir tıp dalı.
Kaynak: RehabilitasyonSportif performansta önemli rol oynayan ön - arka ağırlık dağılımını dengeleyerek aracın stabilitesini
yükseltmek amacı ile motor diğer
Kaynak: Ferrari 599 GTTheodora 293 'de, politik konumunu
yükseltmek için ilk karısı Helena 'dan boşanan Flavius Valerius Julius Constantius'la ( sonradan
Kaynak: Flavia Maximiana Theodorabu yolla tarımsal üretimi artırmak ve kalitesini
yükseltmek amacıyla yapılan tüm işlemlere Bitki koruma ya da Tarımsal mücadele denir
Kaynak: Tarımsal mücadelebu amaç doğrultusunda; reklam kurumunun saygınlığını korumak ve
yükseltmek; reklam pazarını nitelik ve nicelik olarak değiştirmek ve
Kaynak: Reklamcılar DerneğiSon Telgraf, daha ilk sayısında amacını, "Türklük, cumhuriyet ve inkılap" değerlerini savunmak ve
yükseltmek diye açıkladı Hükümete
Kaynak: Son TelgrafKasnak , Yer sofralarında sini yi
yükseltmek için kullanılan, genelde ahşaptan çeşitli boyutlarda çemberler şeklinde ya da katlanabilen
Kaynak: Kasnakyılında ABD 'de kurulan Amerikan bütün Yahudi kuruluşlarının
yükseltmek ve bütün dünyadaki Yahudilerin haklarını savunmak için kurulan komite
Kaynak: Amerikan Yahudi KomitesiArzu edilen güven düzeyini
yükseltmek, güven aralığının genişlemesine yol açar. Herhangi verilmiş bir durumda kullanılan kestirim yöntemi
Kaynak: Güven aralığıseviyesini
yükseltmek amacıyla (çoğunlukla sivil toplum kuruluşlarına ve stratejik bir planla) bağışta bulunmaları şeklinde tanımlanmaktadır
Kaynak: HayırseverlikHorlayan şahısları yan çevirmek, çenesini yukarı kaldırmak, yastığını
yükseltmek ve burundan nefes almasını kolaylaştıran diğer metotlara
Kaynak: Horlama