Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zanaat ne demek?

- 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü

zanaat anlamı İng. handicraft, trade Fr. métier, artisanat
1- Özdeksel gereksinme ve zorunlukları karşılamak için el ve araçla yapılan iş. 2- El uzluğu isteyen işler.

Güncel Türkçe Sözlük

zanaat anlamı
is. (zana:at) 1. İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat: "Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem." -N. Hikmet. 2. El ustalığı isteyen işler.

Türkçe - İngilizce

zanaat anlamı
isim
1) craft
2) trade
3) workmanship

zanaat eş anlamlısı

sınaat
is. (sına:at) esk. Zanaat.

"zanaat" için örnek kullanımlar

Edebiyat yazarı olmak, kurmaca ya da şiir yazmak bir zanaat değil.

Letters to the author, write fiction or poetry is a craft.

Kaynak: haberturk.com

Ben de 'meslek, zanaat, kolumda bir altın bilezik olsun abi' dedim.

I 'profession, craft, you get a gold bracelet on my arm, man,' I said.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Hem diyoruz çiftçilik zor zanaat, bizim yetiştirdiğimiz, sattığımız ürün masrafımızı karşılamıyor, hem de tarım sigortası yaptırmıyoruz.

Both hard to call the craft of farming, we grow, we sell product masrafımızı meet, as well as we give agricultural insurance.

Kaynak: haber3.com

Marangozluk, ağaç işleme zanaat ıdır. Ağacın doğal hâliyle ya da makina larca işlenmiş haliyle alınıp, kesme, biçme, zımparalama gibi
Kaynak: Marangozluk

ticari bir kaygıyla yapımamış, seri üretimi olmayan zanaat işçiliği istemeyen, her türlü somut sanat eserinin var olan sergi ortamında
Kaynak: Kreatör (sanat dekorasyonu)

asırlarda, ünlü bir hayvan ve zanaat pazarı hâline geldi. Bazı zanaat dalları mutafçılık, abacılık, gaytancılık, ayakkabıcılık idi.
Kaynak: Eski Cuma, Bulgaristan

(sanat, zanaat) ve logos (bilgi,söz, sözcük) sözcüklerinden oluşturulan teknoloji terimi, Antik Yunanistan 'da "bilgiden gelen zanaat"
Kaynak: Bilim tarihi

Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış, ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak
Kaynak: Sanat

İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir. Teknik olarak lensler, bir
Kaynak: Fotoğrafçılık

Güzel sanatlar teriminin ortaya çıkışındaki motivasyon, resim, heykel gibi görsel sanat dallarını; tekstil, seramik gibi zanaat ve
Kaynak: Güzel sanatlar

10 yaşında hırsızlığa başladı, on üç yaşında bir zanaat okuluna kaydoldu. Ancak orada da çok kalmayacaktı; 1926 'da, 3 ay süren ilk
Kaynak: Jean Genet

birliği, Alman yapımı tarım ve zanaat ürünlerine daha geniş bir pazar imkanı sundu ve ticari bir birlik altında toplanmak için teşvik edici oldu.
Kaynak: Zollverein

Eserin hikâyesi çoğunluğu şehrin önemli loncalarına bağlı olan esnaf, usta, kalfa ve çırakların şarkıcılık ve güfteciliği bir zanaat
Kaynak: Nürnberg'in Usta Şarkıcıları

Müzede sanat , zanaat ve tarih alanındaki parçalar sergilenir. Müze, Hollanda Altın Çağı 'na ait geniş bir tablo koleksiyonuna ve
Kaynak: Rijksmuseum Amsterdam

ve topuzluklarını abadan yaptırmış, böylece abacılık İstanbul'daki çeşitli el sanatları arasında giderek önemli bir zanaat durumuna gelmişti.
Kaynak: Aba (kumaş)

Halkı büyük şehirlerde ağırlıklı olarak müteahhitlik yapmaktadırlar, diğerleri ise çeşitli zanaat işlerinde çalışmaktadır. 2000 yılı
Kaynak: Alanyurt, Güzelyurt

13 yaşındayken girdiği zanaat okulunda çeşitli dekoratif sanat tekniklerini öğrendi. 1898 'de Güzel Sanatlar Yüksekokuluna girdi ve
Kaynak: Gaston Lachaise

alan Livery Companies adı verilen loncalar birliğini oluşturan üyelerden birisi olup, aynı zamanda ülkenin en eski zanaat lonca larındandır.
Kaynak: Worshipful Company of Goldsmiths

Yaygın olan diğer uğraşlar avcılık ve balıkçılığın yanında kemik, tahta ve taş işlerini kapsayan zanaat lardı. Seramik ler genelde
Kaynak: Botai kültürü

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)