Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zarf ne demek?

 - 9 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü

zarf anlamı Fr. adverbe
Fiilin, sıfatın, başka bir zarfın veya bir ifadenin anlamını sınırlandıran veya niteliyen kelime: Erken gelmek, Güzel söylemek, Çok dar, Pek çabuk geldi, Hakikaten can çıkmayınca huy çıkmaz gibi. Bu zarflar dolaysız olup doğrudan doğruya ilgili göründükleri kelimeleri nitelerler. Bir de Dolaylı zarflar var, ki fiille ilgili göründükleri halde öznenin veya nesnenin bir halini belirtirler: " "Çocuk eve yorgun geldi" ve "Çocuğu yorgun buldum" örneklerinde "yorgun" zarfı birincisinde cümlenin öznesini, ikincide de nesnesini vasıflandırarak onların halini bildirir.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

zarf anlamı İng. adverb Alm. Adverbium, Umstandswort Fr. adverbe
Fiillerin, sıfatların, sıfat-fiillerin ve görev bakımından zarf niteliğindeki kelimelerin anlamlarını zaman, ölçü, niteleme, yer, yön vasıta, miktar, şart gibi çeşitli bakımlardan etkileyerek daha belirgin duruma getiren veya sınırlayan kelime türü: dün, bugün, yarın, sonra, şimdi vb. (zaman bakımından); ileri, geri, beri, alt (yer, yön bakımından); az, çok, biraz, kısmen, daha, pek vb. (ölçü bakımından); tatlı sert, açık mavi, koyu yeşil, uzun uzun konuştuğu konu, sımsıkı kapatmak, iyi anlamak vb. (niteleme, tarz bakımından): Silkindi. Yataktan hızla kalktı. Başı birdenbire dönmüştü. Karyolanın topuzunu zor yakaladı (S. Faik, Bütün Eserleri 3. Medarı Maişet Motoru; Berber Dükkanının Açılma Merasimi, s. 147). Ateş ilk tereddüdten sonra birdenbire parladı (A. H. Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, s. 323). Olduğu yere kayarcasına çöktü (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 314). Gittiniz mi, gerçekten mezarlığa elinizde çiçeklerle? (Kemal Tahir, Yol Ayrımı, s. 463). Kapkara bir yalnızlık içinde, kendi vücudundan bile habersiz düşünmeyi pek severdi (A. F. Abasıyanık, Bütün Eserleri 3, s. 19) vb.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

zarf anlamı İng. envelope Alm. Einhüllende Fr. enveloppe Az. bürüm
Bir eğri (yüzey) ailesinin herbir elemanına teğet olan bir eğri (yüzey), bürüm.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

zarf anlamı İng. envelope Alm. Hüllkurve Fr. enveloppe
Sinem./TV. Değiştirime uğramış bir dalganın en uç bölümlerini yani genliğin üst bölümlerini gösteren eğri.

BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

zarf anlamı
Azerbaycan Türkçesi: zärf; Türkmen Türkçesi: haal; Gagauz Türkçesi: işhallık; Özbek Türkçesi: raviş; Uygur Türkçesi: räviş;Tatar Türkçesi: räveş ~ hal; Başkurt Türkçesi: rävveş;Kmk: hallık;Krç.-Malk.: sözlew;Nogay Türkçesi: nareçiye;Kazak Türkçesi: üstew;Kırgız Türkçesi: taktooç;Alt:: kubulbas;Hakas Türkçesi: nareçiye;Tuva Türkçesi: nareçiye; Rusça: nareçiye

BSTS / Viroloji Terimleri Sözlüğü

zarf anlamı İng. envelope
Virüs tarafında kodlanan proteinlerle tomurcuklanma sırasında hücreden alınan lipoprotein tabakadan oluşan ve bazı virüs ailelerinde kapsit yapının üzerinde bulunan yapı ögesi.

Güncel Türkçe Sözlük

zarf anlamı
is. 1. esk. Kap, kılıf, sarma. 2. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese: "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." -A. Haşim. 3. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap: "Kenarları ezik bir çift Altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." -R. Enis. 4. db. Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi.

Türkçe - İngilizce

zarf anlamı
isim
1) envelope
2) adverb
3) cover
4) receptacle
5) sheath
6) shuck
7) calix
8) cartridge
sıfat
1) adverbial

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

zarf anlamı
Kılıf, örtü.

*Bor -Niğde

zarf eş anlamlısı

kap
(I) is. 1. İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne. 2. Kap kacak. 3. Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb. 4. Kapak, cilt.
kap
(II) is. 1. Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi. 2. Kadınların giydiği kolsuz üstlük.
sarma
is. 1. Sarmak işi: "Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi." -M. Uyguner. 2. Saran, içine alan şey, zarf. 3. ask. Çevirme. 4. Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek. 5. mdn. Bir ayakta alınan paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk. 6. sf. Sarılarak yapılan: Sarma yay.

"zarf" için örnek kullanımlar

Kapalı zarf yöntemiyle gelen en yüksek teklif 125 milyon dolar oldu.
From a sealed envelope method was the highest bid of $ 125 million.
Kaynak: iha.com.tr
Bir ihale komisyonu kurup her zarf açıldığında kimin ne teklif verdiğini göreceksiniz.
Establish an evaluation committee who opened each envelope you will see that what was on offer.
Kaynak: timeturk.com
Derin, Yağmur'u gerçekleri anlatacağı yönünde tehdit ederken Şahika, Haldun'dan bir zarf gelecektir.
Deep, threatening to tell the truth Yağmur Şahika, Haldun'dan will be an envelope.
Kaynak: medya73.com
Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilirler.
Kaynak: Zarf (dilbilgisi)
Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium; bir fiil in cümle de zarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçe deki üç fiilimsi
Kaynak: Zarf-fiil
bildiren ögelere zarf tümleci denir .Bunların her biri değişik bir soruyla sorulur. Ne zaman, nasıl, ne kadar, nereye, hangi takdirde vs.
Kaynak: Zarf tümleci
Üzerine yazı yazılıp bir zarf içine konan dökümanlar ve ayrıca küçük paketler dünya üzerindeki varış yerlerine teslim edilir.
Kaynak: Mektup
Kromatit, DNA 'nın hücre bölünmesi esnasında sentezlenen, protein bir zarf ile paketlenerek sentromer ile birbirine tutturulmuş iki
Kaynak: Kromatit
Aerogramda kâğıt ve zarf aynı kâğıttan oluşur, mektup yazıldıktan sonra katlanarak zarf haline getirilir ve zamklı yerleri ıslatılarak
Kaynak: Aerogram
com, internet üzerinden kapalı zarf ihale yöntemiyle satış yapan, Türkiye 'de kurulmuş sanal satış sitesi. Mehmet Germiyanlıgil , Fatih
Kaynak: Altivi.com
Fiilimsi ya da eylemsi; fiil lerden türemelerine karşın fiil in bütün özelliklerini göstermeyen; cümle içerisinde isim , sıfat , zarf gibi
Kaynak: Fiilimsi
görünümünde resim veya desen bulunan zarf, kart, kâğıt, band (gazete ve dergiler için), aerogram gibi posta malzemelerine verilen isimdir.
Kaynak: Antiye
İlgili konular posta pulları , damgalar , ve çeşitli projeler ile bağlantılı zarf lardır. Örnekler; 1930 lu yıllardan başlayan roket
Kaynak: Astrofilateli
UMa'ların bu aykırı durumu, ancak "değme" olgusunun dikkate alınması ve bir "ortak zarf" ile sarılmış olmaları halinde açıklanabilmektedir.
Kaynak: W Ursae Majoris değişeni
Ayrıca posta idareleri tarafından hazırlanan antiye zarf ve antiye kart gibi ayrıca ek bir ücret veya pul gerektirmeyen yazı
Kaynak: Pul (posta)
Bu şekilde olursa "-den" eki alan sözcük veya sözcük grubu zarf tümleci olur. Banu cebine kalemlerini koydu. (Nereye koydu?) Elçiler saraya
Kaynak: Dolaylı tümleç
Edat olan ile sözcüğüyle oluşturulan bazı sözcükler zarf şeklinde kalıplaşmıştır: Öğretmen öğrencilerine sevgi yle bakıyordu
Kaynak: Vasıta eki
cümleler kurulabilmesini sağlarlar Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır: Yüklem , özne , nesne , dolaylı tümleç (yer-yön tümleci), zarf tümleci .
Kaynak: Cümlenin öğeleri
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.