BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
zarf tümleci anlamı
Cümlede yüklemin anlamını zaman, tarz, ölçü, yer, yön vb. bakımlardan daha belirgin duruma getiren, sınırlayan kelime veya kelime gruplarından oluşan tümleç:Bunları kendisi iyice tahlil etmişti (A. H. Tanpınar, Huzur, s. 166). Birdenbire Sabih'lere gitmek, orada hepsini beraber bulmak arzusuna kapıldı (A. H. Tanpınar, göst.e., s. 283). Nihayet İclâl dayanamadı; oyun çok uzamıştı; belli ki genç kız akrabasına, kendilerine ait bir işin üzerinde böyle durulmasını istemiyordu (A. H. Tanpınar, göst.e., s.64). Mümtaz güçlükle bir «Allah hayırlı etsin...» dedi (A. H. Tanpınar, göst.e., s.65) Genç kız da pervini görünce ağırlaştı, yavaş yavaş yürüdü, geldi, Ali'nin ve Pervin'in yüzlerine dikkatle bakarak ciddî vaziyeti hissettikten sonra genç kadına sordu (P. Safa, Şimşek, s. 238). — Köy yerinin işlerinden açtık. Laf sana geldi, senin vaziyetine, yiğitliğine(...) (K. Tahir, Köyün Kamburu, s. 250) Ferit Paşa hükûmeti de yavaşçacık; selefleri gibi bir idare-i maslahat hâlini alıyordu (R. H. Karay, Minebab İlelmihrab, s. 10) vb.