Böylece ortaya
zevksiz ve az pozisyonu olan bir maç çıktı.
In this way, a match which was tasteless and low position.
Kaynak: fanatik.com.trZevksiz maç oğlum bu, protesto ediyom daha fazla seyretmiyom.
This match unappealing son, puffin on lye, more seyretmiyom protest.
Kaynak: spothaber.com Sivasspor Beşiktaş maçının ilk 35 dakikası gayet
zevksiz.
The first 35 minutes of the match Besiktas Sivasspor very unappealing.
Kaynak: spothaber.comAvni Aker'de devlerin mücadelesi
zevksiz ve tatsızdı.
Avni Aker unappealing and tatsızdı struggle of giants.
Kaynak: trtspor.com.trFilmde özellikle abartılı, coşkulu bir ışıklandırma ile canlı, göz alıcı hatta
zevksiz renkler kullanılmıştır. 1950'li yılların parlak
Kaynak: Lola (film, 1981)tr/Gunaydin/Yazarlar/coban/2008/10/28/Sette_bekledigim_her_an_
zevksiz | başlık Sette beklediğim her an
zevksiz! | erişimtarihi 2010-08-
Kaynak: Güneşin Oğlu (film)şimdilerde malesef sincanlı sazcıların oyun havası eşliğinde ankara oyunları oynamak suretiyle daha
zevksiz hale gelen eğlence biçimi almıştır
Kaynak: Mahmutlar, BeypazarıKlasik Dönem sanatçıları dahi, her ne kadar Barok dönem eserlerini karmaşık, süslü,
zevksiz ve abartılı olarak adlandırsalar ve "Barok"
Kaynak: Barok müzikverilen konseri izledikten sonra bu performansın fazla uzatılarak
zevksiz duruma getirildiğini söyledi Birleşik Krallık The Observer
Kaynak: You're Not Sorryşehrin doğası yok edilmiş, yerine "endüstrileşme" ve "şehirleşme" programları dahilinde çiftçilerin taşınacağı gri ve
zevksiz binalar dikilmişti.
Kaynak: Nikolay ÇavuşeskuSon olarak Suetonius 'un
zevksiz diye tanımladığı sekiz ciltlik bir otobiyografi yazmıştır Claudius da günümüze kalan konuşmalarında
Kaynak: Claudius