zılgıt ne demek?
- 2 sözlük, 12 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
zılgıt anlamı
is. tkz. 1. Korkutma, çıkışma, gözdağı, azarlama: "Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." -S. Birsel. 2. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı yerlerinde genellikle düğünlerde eğlenmek amacıyla dili ağız içinde değişik bir biçimde oynatarak ahenkli bir ses çıkarma.
is. tkz. 1. Korkutma, çıkışma, gözdağı, azarlama: "Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." -S. Birsel. 2. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı yerlerinde genellikle düğünlerde eğlenmek amacıyla dili ağız içinde değişik bir biçimde oynatarak ahenkli bir ses çıkarma.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
zılgıt anlamı
1. Paylama. 2. Korkutma, gözdağı verme.
1. Paylama. 2. Korkutma, gözdağı verme.
zılgıt anlamı
1. Coşturma, yüceltme, bir işe, bir şeye yöneltmek için bağırarak kışkırtma. 2. Birini, bir başkasına karşı kışkırtma.
1. Coşturma, yüceltme, bir işe, bir şeye yöneltmek için bağırarak kışkırtma. 2. Birini, bir başkasına karşı kışkırtma.
zılgıt anlamı
Ağıt.
Ağıt.
Çalış *Haymana -Ankara
zılgıt anlamı
Hız.
Hız.
-Çorum
-Sivas
zılgıt anlamı
Zayıf.
Zayıf.
*Seydişehir -Konya
zılgıt anlamı
1. Ağıt, ağlama. 2. Paylama. 3. Güç, baskı.
1. Ağıt, ağlama. 2. Paylama. 3. Güç, baskı.
zılgıt anlamı
Kaba, onursuz kimse.
Kaba, onursuz kimse.
*Acıpayam Denizli
zılgıt anlamı
Müzikte ses.
Müzikte ses.
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
zılgıt anlamı
Hızlı, çabuk
Hızlı, çabuk
Erzurum
zılgıt anlamı
Kadınların düğünlerde elleri ağızlarına götürerek ses çıkarmaları
Kadınların düğünlerde elleri ağızlarına götürerek ses çıkarmaları
Urfa
zılgıt anlamı
Coşturmak, isteklendirmek için boğazdan çıkarılan ses
Coşturmak, isteklendirmek için boğazdan çıkarılan ses
Adana, Osmaniye
zılgıt eş anlamlısı
azarlama
is. Azarlamak işi, paylama: "Büyük abla, kapının yanındaki iskemlenin üstünden fesimi aldığımı görünce çığlık çığlığa beni azarlamaya başladı." -R. N. Güntekin.
is. Azarlamak işi, paylama: "Büyük abla, kapının yanındaki iskemlenin üstünden fesimi aldığımı görünce çığlık çığlığa beni azarlamaya başladı." -R. N. Güntekin.
gözdağı
is. Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit: "Küfürlerin arasında duyduğu sözlerden, bu gözdağının sabahki olayla ilintili olduğunu anlar gibiydi." -A. Kulin.
is. Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit: "Küfürlerin arasında duyduğu sözlerden, bu gözdağının sabahki olayla ilintili olduğunu anlar gibiydi." -A. Kulin.
"zılgıt" için örnek kullanımlar
Davetliler kız evine giderken yolda maniler söylenir, “tıliiliiiiii” diye zılgıt çekilir, bazen durarak oyunlar oynanır. Söylenen
Kaynak: Dağarası, Ergani
Kaynak: Dağarası, Ergani
Newrozda köyün çeşitli yerlerinde ateş yakılır ve halaylar oyunlar oynanır, Bu oyunlara zılgıt(kılili) ve yeşil sarı kırmızı renkli
Kaynak: Duruca, Nusaybin
Kaynak: Duruca, Nusaybin
Kültür: Erkekler halay çeker kadınlar zılgıt çalarlar. Eğer Nisan töreni ayrı bir günde yapılmamış ise C.Tesi günü öğle vakti takı
Kaynak: Kılevli, Balışeyh
Kaynak: Kılevli, Balışeyh
bakır leğen çalarak çoğunluğu doğaçlama olan oyun türküleri söylerler, türkülerden sonra "ha ha" lar çekip bunun ardından zılgıt çekerlerdi.
Kaynak: Hatay (il)
Kaynak: Hatay (il)
Emirlere uymadığı gerekçesiyle –ileri harekatını başına buyruk sürdürmektedir- sıkı bir zılgıt yiyen general Guderian, görevden alınmasını
Kaynak: Fransa Seferi
Kaynak: Fransa Seferi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
