Düzenli ve
zorlayıcı olmayan egzersizler, eklem sağlığı için önemli.
Regular, non-strenuous exercises are important for joint health.
Kaynak: haberturk.comÇünkü dizilerin 90 dakika olması çok
zorlayıcı.
Because it is very challenging to be a 90-minute sequences.
Kaynak: hurriyet.com.trÖzellikle gece maçları çok
zorlayıcı oluyor.
Especially at night is very compelling matches.
Kaynak: tr.eurosport.comEtkileyici ve
zorlayıcı bir futbol oynayarak aldığımız sonuçlardan daha da çok memnunum.
The impressive and compelling than the results we obtained are also very glad to playing football.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trKitap'ta anlatılanlara göre, insanı baskı altına alan ve insanın özgürlüğünü kısıtlayan 4
zorlayıcı güç vardır. 1. (Doğanın
zorlayıcı gücü)2.
Kaynak: İnsanın Dört ZindanıHer bölüm ya da bir bölüm grubu sonunda oyuncu çoğunlukla önceki düşmanlara göre daha büyük ve
zorlayıcı bir düşmanı geçmek zorundadır.
Kaynak: Aksiyon oyunuGörevini, "insanlığın bilgisini genişletmek ve insanlığa eğitim ve araştırma ile katkıda bulunmak", "bilim ve teknolojideki en
zorlayıcı ve
Kaynak: Kaliforniya Teknoloji EnstitüsüYoğunluk değişimlerinin diğer kaynakları, değişken tuzluluk oranı veya dış kaynaklı
zorlayıcı kuvvet uygulanması gibi sebepler de
Kaynak: Taşınımriffleri nedeniyle hem vokal hem de bas gitar ı birlikte götürmenin çok
zorlayıcı olduğunu düşünerek sadece vokale yoğunlaşmaya karar verdi.
Kaynak: Hansi KürschGrubuyla aerodinamik te kanat dizaynları gibi
zorlayıcı problemlere yeni algoritmaları başarılı şekilde uyguladı. Bunlar gelişmekteki
Kaynak: İngo RechenbergNicel veya nitel ölçümler
zorlayıcı şartlar (İngilizce : high-stringency) altında seçici DNA-DNA veya DNA- RNA etkileşimi ve florofor
Kaynak: DNA mikroçipBu Yoga türünde öğrencinin beden duruşlarında hızla ustalaşması için hareketler diğer Yoga türlerine göre daha sert ve
zorlayıcı yapılır.
Kaynak: Hariom YogaJuvenil romatoid artrit olarak da adlandırılır. Eklem lerde kişinin alışık olduğundan (
zorlayıcı egzersizler, stes, viral rahatsızlıklar
Kaynak: Juvenil kronik artritkarşısında çaresiz bırakır ve yaşamın
zorlayıcı etkilerinden olan "hemen öğrenme" ve "mantıksal fikir üretebilme" yeteneğinin oluşmasına engel olur.
Kaynak: MisanthropiaÇünkü pek çok veritabanı programcı sı VTYS'lerdeki veri tutarlılığının esnek olmayan,
zorlayıcı bir özellik olduğunu düşünmektedir.
Kaynak: MySQLDaha sonraları, Orson Well'in mükemmel bir film yapma konusundaki
zorlayıcı çabalarının olumsuz sonuçlarını kendi hayatı ve sinema
Kaynak: Yurttaş KanePuanlama Sistemi değiştiğinde sporculara daha
zorlayıcı dönüş ve adım dizilerini tamamlamaları amacıyla fazladan 10 saniye bu süreye eklendi.
Kaynak: Kısa programgruplar devlet ve hükümetin düzenleyici, yönlendirici ve
zorlayıcı güçlerini kendi özel menfaatlerini korumak üzere gaspedip kullanmaktadırlar.
Kaynak: George Stigler(Bunların büyük bir kısmı haberci rüya , sezgi ve
zorlayıcı içtepiler olarak belirir.) Spatyum 'daki çeşitli bedensiz varlıklardan
Kaynak: TesirFormula 1 pilotları yarış süresince, yapılan yeni pisti ilginç ve
zorlayıcı gibi ifadelerle tanımlayarak olumlu yorumlarda bulundular
Kaynak: Kore Grand Prix