baskın ne demek?
- 10 sözlük, 14 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
baskın anlamı İng. dominant Lat.dominans: idare eden Alm. Dominant Fr.dominant
Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakterin, diğerinin ana ya da babadan sahip olduğu karşıt ve çekinik karakterin ifadesini engelleyerek melezde gözükmesi. Dominant.
Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakterin, diğerinin ana ya da babadan sahip olduğu karşıt ve çekinik karakterin ifadesini engelleyerek melezde gözükmesi. Dominant.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
baskın anlamı Osm. hâkim Fr. dominant
(biyoloji)
(biyoloji)
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
baskın anlamı İng. dominant
Büyüklük, yoğunluk ve belli özellikler bakımından üstün olan, dominant.
Büyüklük, yoğunluk ve belli özellikler bakımından üstün olan, dominant.
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
baskın anlamı İng. dominant Lat.Dominons Alm. Dominanz Fr. dominant
(karşılık: dominant): (Lât. Dominons-idare eden) Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakter olup melezde ana ya da babadan diğerinin sahip oiduğu karşıt ve resessif karakterin gözükmesine engel olur.
(karşılık: dominant): (Lât. Dominons-idare eden) Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakter olup melezde ana ya da babadan diğerinin sahip oiduğu karşıt ve resessif karakterin gözükmesine engel olur.
BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü
baskın anlamı İng. dominant
1. Bir allelin etkisinin diğer allel tarafından örtülmesi, baskılanması durumu. 2. Genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için tek bir allelin yeterli olmasıyla özelliğini gösteren karakter, dominant.
1. Bir allelin etkisinin diğer allel tarafından örtülmesi, baskılanması durumu. 2. Genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için tek bir allelin yeterli olmasıyla özelliğini gösteren karakter, dominant.
Güncel Türkçe Sözlük
baskın anlamı
is. 1. Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme. 2. Kısa süreli, beklenmedik saldırı: "Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış." -R. H. Karay. 3. Su basması, sel. 4. Ansızın çıkagelme. 5. sf. Sertlik, zorluk bakımından üstün: "Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar." -H. Taner. 6. sf. Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hâkim, dominant.
is. 1. Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme. 2. Kısa süreli, beklenmedik saldırı: "Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış." -R. H. Karay. 3. Su basması, sel. 4. Ansızın çıkagelme. 5. sf. Sertlik, zorluk bakımından üstün: "Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar." -H. Taner. 6. sf. Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hâkim, dominant.
Kişi Adları Sözlüğü
Baskın anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Kısa süreli beklenmedik saldırı. 2. Üstün.
Cinsiyet: Erkek
1. Kısa süreli beklenmedik saldırı. 2. Üstün.
Tarama Sözlüğü
baskın anlamı
(Güreşte) herkese yıkılan.
(Güreşte) herkese yıkılan.
Türkçe - İngilizce
baskın anlamı
isim
1) raid
2) swoop
3) foray
4) surprise
5) incursion
6) descent
7) sudden attack
8) forage
9) inroad
10) irruption
sıfat
1) dominant
2) predominant
3) overpowering
4) preponderant
5) heavy
6) prepotent
isim
1) raid
2) swoop
3) foray
4) surprise
5) incursion
6) descent
7) sudden attack
8) forage
9) inroad
10) irruption
sıfat
1) dominant
2) predominant
3) overpowering
4) preponderant
5) heavy
6) prepotent
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
baskın anlamı
1. Cin ve periler tarafından tutulduğu sanılan sıska, cılız çocuk. 2. Gelişmiş dolgun vücutlu, sıhhatli.
1. Cin ve periler tarafından tutulduğu sanılan sıska, cılız çocuk. 2. Gelişmiş dolgun vücutlu, sıhhatli.
baskın anlamı
1. Kuluçka olan tavuk, keklik: Sizde baskın tavuk var mı? 2. Gebe (hayvanlar hakkında).
1. Kuluçka olan tavuk, keklik: Sizde baskın tavuk var mı? 2. Gebe (hayvanlar hakkında).
baskın anlamı
1. Alış verişte aşırı fiyat. 2. Pek-çok, yığın yığın, bol: Asmalarda baskın üzüm var.
1. Alış verişte aşırı fiyat. 2. Pek-çok, yığın yığın, bol: Asmalarda baskın üzüm var.
baskın anlamı
Yağmurdan sonra toprağın üstünde teşekkül eden sert tabaka sebebiyle filizlenemeyen ekin.
Yağmurdan sonra toprağın üstünde teşekkül eden sert tabaka sebebiyle filizlenemeyen ekin.
Ortacaköy *Akşehir -Konya
baskın anlamı
1. Havasız, basık yer. 2. Sıcak sis: Bu akşam baskın var.
1. Havasız, basık yer. 2. Sıcak sis: Bu akşam baskın var.
baskın eş anlamlısı
dominant
sf. Baskın.
sf. Baskın.
hakim
sf. (haki:m) esk. 1. Bilge. 2. din b. Her şeyi bilen (Tanrı).
sf. (haki:m) esk. 1. Bilge. 2. din b. Her şeyi bilen (Tanrı).
hâkim
sf. (ha:kim) 1. Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen: "Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." -A. Gündüz. 2. Başta gelen, başta olan, baskın çıkan. 3. Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse): "Bir kere sinirlerine bu kadar hâkim oyuncu görmedim." -H. Taner. 4. Yüksekten bir yeri bütün olarak gören: Denize hâkim bir köşk. 5. is. huk. Yargıç. 6. Baskın.
sf. (ha:kim) 1. Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen: "Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." -A. Gündüz. 2. Başta gelen, başta olan, baskın çıkan. 3. Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse): "Bir kere sinirlerine bu kadar hâkim oyuncu görmedim." -H. Taner. 4. Yüksekten bir yeri bütün olarak gören: Denize hâkim bir köşk. 5. is. huk. Yargıç. 6. Baskın.
sel
is. 1. Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su. 2. mec. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın: "Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor." -N. Cumalı. 3. mec. Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış.
is. 1. Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su. 2. mec. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın: "Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor." -N. Cumalı. 3. mec. Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış.
"baskın" için örnek kullanımlar
Baskın başlayınca ışıklar söndürülür ve çıkışlar kapatılır.
Raid starts off the lights extinguished and downs.
Kaynak: haberler.comRomanya'da organ kaçakçılığı ihbarıyla bir kliniğe baskın düzenlendi.
Raided a clinic in Romania report of organ trafficking.
Kaynak: yerelgundem.comdakikasında Feriköy taraftarları, stada adeta baskın yaptı.
Feriköy minutes of the fans, the stadium was almost overpowering.
Kaynak: spor.gazetevatan.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
