Ezen ve ezilen mücadelesi tüm
çıplaklığıyla gözler önündedir.
The struggle of oppressed and oppressor front of the eyes in all its nakedness.
Kaynak: haberler.comBu olay halka ve uluslar arası alana
çıplaklığıyla açıklanmalıdır.
This event should be explained to the public and the international space nakedness.
Kaynak: diyarbakirsoz.comMilan maçı açıkları
çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Milan Match deficits nakedness exposed.
Kaynak: hurriyet.com.trKonuşulmayanları bütün
çıplaklığıyla ortaya koyacağız.
Konuşulmayanları will put all its nakedness.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.trDüşteki gibi simgesel olarak dışavurulmayan hayaller, tamamen gerçeklik içinde, tüm
çıplaklığıyla görülür. Örneğin bir kişi düşmanını
Kaynak: Gündüz düşüGerçekliğin karikatür ün ta kendisi olduğunu, bunu abartarak olanca
çıplaklığıyla sunabilmenin ise iyi bir karikatürist olmanın temel
Kaynak: Burak Erginzaman öne çıkaran Loach, sıradan insanı ele alarak onun günlük yaşamını, yaşadığı sosyal ve maddi zorlukları tüm
çıplaklığıyla ortaya sermiştir.
Kaynak: Ken LoachGenellikle romanlarında, roman karakterlerinin yaşamlarında ki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu ve şiddeti tüm
çıplaklığıyla anlatır;
Kaynak: José Mauro de Vasconcelosani bir kıvılcımla ortaya çıkan, Zola'nın bütün
çıplaklığıyla ortaya döktüğü ve belleklere kazınacak şekilde tasvir ettiği kalabalık
Kaynak: Germinal (roman)Devrin belaları tüm
çıplaklığıyla gözler önüne serilmekle birlikte insan kişiliğinin bozulmaya uğraması ve manevî düşkünlüğün nedenleri
Kaynak: Yaramaz (film, 1988)Oyunun temel başarısının, karakterlerin başlarından geçenlerin "hem teatral, hem de duygusal anlamda tüm
çıplaklığıyla" anlatılması
Kaynak: Karatavuk (oyun)Ordudayken soysuzlaşmışların davalarına gözlemci olarak katılır ve ülke gerçeklerini tüm
çıplaklığıyla görmeye devam eder. Orduda hızla
Kaynak: The Inhabited IslandYarım Kalan Türkü de, 12 Eylül darbesiyle sonuçlanan yetmişli yılların siyasi kaosu tüm
çıplaklığıyla verilirken, Kapı Kapı adlı altı
Kaynak: Vehbi BardakçıGerçekleri tüm
çıplaklığıyla samimi bir şekilde anlatan, ama bunu umudumuzu kırmadan yapan böyle bir insana çok az rastladım.
Kaynak: Sümeyraİyiliği, bütün güzelliğiyle gösterebilmek için karanlığı da bütün
çıplaklığıyla göstermek lazım. Yoksa 'iyi' hissedilemez. Sığ kalır.
Kaynak: Osman Sınavatamadığı ve yenilgi psikolojisinin faşizme önayak olduğu bir dönemi, bu dönemde faşizme taban olacak sıradan insanları tüm
çıplaklığıyla anlatır.
Kaynak: Körleşme (roman)Bayramlarda Türk gelenekleri tüm
çıplaklığıyla yaşanır. Köyde 20 yıl önce halıcılık ekonomiye önemli katkılar sağlamıştır." "Beş kız bir
Kaynak: Taşlıoğlu, Pınarbaşısezonda tüm
çıplaklığıyla başlar Galaksiyi terketmiş olan Kadim ırklar bulunur ve Gölgeler'e karşı kendilerinden yardım istenir.
Kaynak: Babylon 5Kafka mektuplarda aşkın gerçekliğine olan şüphelerini, korkularını dile getirmiş, duygularını tüm
çıplaklığıyla kaleme almıştır, bu
Kaynak: Franz Kafkasıklıkla işlediği ırkla ilgili politik konuların yanı sıra, N.W.A şehrin sokaklarındaki şiddeti katı sözlerle ve bütün
çıplaklığıyla tasvir etti.
Kaynak: Dr. Dre