Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çıplaklığıyla ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

"çıplaklığıyla" için örnek kullanımlar

Ezen ve ezilen mücadelesi tüm çıplaklığıyla gözler önündedir.
The struggle of oppressed and oppressor front of the eyes in all its nakedness.
Kaynak: haberler.com
Bu olay halka ve uluslar arası alana çıplaklığıyla açıklanmalıdır.
This event should be explained to the public and the international space nakedness.
Kaynak: diyarbakirsoz.com
Milan maçı açıkları çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Milan Match deficits nakedness exposed.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Konuşulmayanları bütün çıplaklığıyla ortaya koyacağız.
Konuşulmayanları will put all its nakedness.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.tr
Düşteki gibi simgesel olarak dışavurulmayan hayaller, tamamen gerçeklik içinde, tüm çıplaklığıyla görülür. Örneğin bir kişi düşmanını
Kaynak: Gündüz düşü
Gerçekliğin karikatür ün ta kendisi olduğunu, bunu abartarak olanca çıplaklığıyla sunabilmenin ise iyi bir karikatürist olmanın temel
Kaynak: Burak Ergin
zaman öne çıkaran Loach, sıradan insanı ele alarak onun günlük yaşamını, yaşadığı sosyal ve maddi zorlukları tüm çıplaklığıyla ortaya sermiştir.
Kaynak: Ken Loach
Genellikle romanlarında, roman karakterlerinin yaşamlarında ki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu ve şiddeti tüm çıplaklığıyla anlatır;
Kaynak: José Mauro de Vasconcelos
ani bir kıvılcımla ortaya çıkan, Zola'nın bütün çıplaklığıyla ortaya döktüğü ve belleklere kazınacak şekilde tasvir ettiği kalabalık
Kaynak: Germinal (roman)
Devrin belaları tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmekle birlikte insan kişiliğinin bozulmaya uğraması ve manevî düşkünlüğün nedenleri
Kaynak: Yaramaz (film, 1988)
Oyunun temel başarısının, karakterlerin başlarından geçenlerin "hem teatral, hem de duygusal anlamda tüm çıplaklığıyla" anlatılması
Kaynak: Karatavuk (oyun)
Ordudayken soysuzlaşmışların davalarına gözlemci olarak katılır ve ülke gerçeklerini tüm çıplaklığıyla görmeye devam eder. Orduda hızla
Kaynak: The Inhabited Island
Yarım Kalan Türkü de, 12 Eylül darbesiyle sonuçlanan yetmişli yılların siyasi kaosu tüm çıplaklığıyla verilirken, Kapı Kapı adlı altı
Kaynak: Vehbi Bardakçı
Gerçekleri tüm çıplaklığıyla samimi bir şekilde anlatan, ama bunu umudumuzu kırmadan yapan böyle bir insana çok az rastladım.
Kaynak: Sümeyra
İyiliği, bütün güzelliğiyle gösterebilmek için karanlığı da bütün çıplaklığıyla göstermek lazım. Yoksa 'iyi' hissedilemez. Sığ kalır.
Kaynak: Osman Sınav
atamadığı ve yenilgi psikolojisinin faşizme önayak olduğu bir dönemi, bu dönemde faşizme taban olacak sıradan insanları tüm çıplaklığıyla anlatır.
Kaynak: Körleşme (roman)
Bayramlarda Türk gelenekleri tüm çıplaklığıyla yaşanır. Köyde 20 yıl önce halıcılık ekonomiye önemli katkılar sağlamıştır." "Beş kız bir
Kaynak: Taşlıoğlu, Pınarbaşı
sezonda tüm çıplaklığıyla başlar Galaksiyi terketmiş olan Kadim ırklar bulunur ve Gölgeler'e karşı kendilerinden yardım istenir.
Kaynak: Babylon 5
Kafka mektuplarda aşkın gerçekliğine olan şüphelerini, korkularını dile getirmiş, duygularını tüm çıplaklığıyla kaleme almıştır, bu
Kaynak: Franz Kafka
sıklıkla işlediği ırkla ilgili politik konuların yanı sıra, N.W.A şehrin sokaklarındaki şiddeti katı sözlerle ve bütün çıplaklığıyla tasvir etti.
Kaynak: Dr. Dre
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.