Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eldeki ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Türkçe - İngilizce

eldeki anlamı
sıfat
1) available
2) in hand
3) ready
4) in stock

"eldeki" için örnek kullanımlar

Çünkü eldeki kadroda onu biraz olsun aratmayacak bir sanrfor tipi yok.
That is because in a style reminiscent of the squad to get him a little sanrfor type does not exist.
Kaynak: sabah.com.tr
Ancak eldeki avantajı kaçırmamanın baskısıyla buna yönelmediler.
However, do not miss the advantage of the available pressure did not come into it.
Kaynak: haber.stargazete.com
Pazara gitme şansımız yoktu eldeki parayı idare etmek zorundaydık.
We did not have to go to the market to manage the money we had on hand.
Kaynak: bianet.org
Bir yaşamı tepe taklak değiştiren bu karar için eldeki deliller neler?
Change a life upside down What's the evidence for this decision?
Kaynak: posta.com.tr
Restütisyon, tarihi bir yapı yı eldeki bilgilere göre aslına uygun olarak çizimidir. Eldeki bilgiler; tarihi resimler, gravür ler,
Kaynak: Restütisyon
Çizelgeleme, eldeki iş lerin bir grup kaynağa atanması işine verilen isimdir. Şöyle ki: İ 1, İ 2, İ 3, ..., İ n yapılması gereken n
Kaynak: Çizelgeleme
El falı, eldeki çizgilere ve yükseltilere bakarak bir kimsenin karakterini ve geleceğini okuma. Tarihçe: Image:Michelangelo Caravaggio 031.
Kaynak: El falı
Geçmişi tarihin derinliklerine uzanan Örencik, eldeki resmi kaynaklardan elde edilen bilgilere göre; 1485 yıllarında "Çavuşoğlu Hasan" ve "
Kaynak: Örencik, Emet
Ancak eldeki veriler Türklerle iç içe yaşayan ve Türkleşmiş bir kavim olan İskitlere de ait olabileceğini göstermektedir. Esik Kurganda
Kaynak: Kurgan
Derebucak'ın ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber eldeki mevcut bilgilerden; Bayram Yeri, Yukarı Köy, Balat, Işıklar,
Kaynak: Derebucak
Her ne kadar varlığına inananlar mevcut olsa da bilim adamlarının çoğu, yetinin var olduğu ihtimalinin eldeki verilere göre çok zayıf
Kaynak: Kocaayak
Çünkü asal sayılar iki asalın çarpımı ile elde edilemez veya eldeki sayı asal olmaz c a*b olacak bir asal yoktur. Örnekler: ^ 5 sqrt (9/8
Kaynak: İrrasyonel sayılar
Albüm, tamamen eldeki imkânlarlarla hazırlanmıştı. Dolayısıyla ses getirmesi beklenemezdi. Laura'ya esas başarıyı 1993'te katıldığı ve “La
Kaynak: Laura Pausini
Açık bir toplum aynı zamanda çoğulcu ve kozmopolit olmalıdır ki, eldeki problemlere en fazla bakış açısıyla bakılabilsin. Bilim ve insan
Kaynak: Açık toplum
Matematik ve fizik te ise içinde bulunulan şartları ve eldeki mevcut verileri kullanarak bir olguya, sonuca ya da yasaya ulaşmak için
Kaynak: Problem
adlandırılan Hermes Trismegistus'un öğretisine ait kimi metinlerin eski Yunanca ve Latince yazılmış eldeki parçaları bütününe verilen addır.
Kaynak: Hermetika
Oyun İtalya'nın güneyindeki çoğu şehirde eldeki kazancı yükselterek hayır yapmak ya da gelir elde etme amaçlı olarak çıkmıştır.
Kaynak: Tombala
11 yıl içinde hem yeni, hem eldeki pasaportlar biyometrik olacaktır. Bu süre 1 Nisan 2010 tarihinde dolmuştur. Makinede okunamayan eski
Kaynak: Biyometrik pasaport
özellikle daktilo gibi sert basma kuvveti gerektiren tuşlu klavyelerde, eldeki tendon 'ların kalınlaşmasına ve buna bağlı sinir üzerinde
Kaynak: Karpal tünel sendromu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.