Erbil sokaklarında kısa bir tur bu 'çılgınlığı' 
farketmek için yeterli.
A short tour of the streets of Arbil, this 'craze' enough to discern.
Kaynak: bbc.co.ukErivan sokaklarında yürürken ülkede üç gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenleneceğini 
farketmek oldukça güç.
After three days of walking the streets of Yerevan presidential elections held in the country is difficult to discern.
Kaynak: aa.com.trAncak biraz dikkatli bakıldığında, elde duruşu itibariyle, kasanın kalınlığının bir nebze de olsa arttırıldığını 
farketmek mümkün.
Looked at more carefully, however, as of stance from the chassis, even if the thickness is enhanced to some extent be able to discern.
Kaynak: donanimhaber.comMoleküler hidrojeni kızılötesi ve radyo dalgası gözlemleriyle 
farketmek zordur ancak H 2'nin varlığını anlamak için aranan CO'dur (karbon
Kaynak: Moleküler bulutBaşlık Kontrolü (Header Checksum)Başlıktaki hataları 
farketmek için kullanılır.  TTL alanı sürekli değiştiğinden dolayı her hostta checksum
Kaynak: IPv4 Paket FormatıVõro ve Estonca arasındaki farklar : märkama | rõbahtama | 
farketmek |  Notlar : Kaynakça : Ehala, Martin & Niglas, Katrin (2007): Empirical
Kaynak: Võro diliSistematik önyargının varlığını ve nedenlerini 
farketmek, bağımsız bir bilgi kaynağı yoksa zor olabilir, zira rastgele hataların sonucu
Kaynak: Sistematik yanlılıkÖzellikleri: Bu yüzden yaklaştığını 
farketmek zordur.  Pençe tırnak larını içeri çekebilir.  Çok çeviktir ve kuvvetli şekilde sıçrar.
Kaynak: Puma