Ve kendisinin ilk önerilerinden
feragat etmek zorunda kalabilmektedir.
And he can remain obliged to renounce the first proposals.
Kaynak: t24.com.trMillet özgürlüğünden
feragat etmek zorunda kaldı.
The nation was forced to renounce his liberty.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.trAncak, muhalefet partilerinin hiçbiri 'kırmızı çizgileri'nden
feragat etmek niyetinde değil.
However, none of the opposition parties' does not intend to waive the red geoglyphs.
Kaynak: bursahakimiyet.com.trDüşünsenize dünyadaki bütün nimetlerden
feragat etmek, ailenden uzaklaşmak çok zor bir şey.
Think of all the blessings in the world to renounce, a very difficult thing to get away from your family.
Kaynak: haber.stargazete.com