Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kıyasla ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

Türkçe - İngilizce

kıyasla anlamı
zarf
1) in comparison with
2) by comparison
3) as against
4) by the side of
edat
1) beside

"kıyasla" için örnek kullanımlar

Musluk suları da bizim parayla aldıklarımıza kıyasla çok kaliteli.

Aldıklarımıza for our money compared to the tap water of very high quality.

Kaynak: blog.milliyet.com.tr

Beş kapılı versiyona kıyasla Leon SC'nin dingil mesafesi 35 mm daha kısa.

The five-door version, 35 mm shorter wheelbase compared to the RS Leon.

Kaynak: zaman-online.de

Bunun yanında IE9'a kıyasla IE10, "beni izleme" işlevi açık olarak geliyor.

In addition, compared to IE9'a IE10, "follow me" function comes open.

Kaynak: chip.com.tr

Galaxy S4, önceki Galaxy'lere kıyasla pek çok kere "sızdı".

Galaxy S4, many times compared to the previous Galaxy "leaked".

Kaynak: chip.com.tr

Batı dünyası, Batı medeniyeti ya da kısaca Batı dünyanın diğer medeniyet lerine kıyasla Avrupa ve Kuzey Amerika 'yı kastetmek için
Kaynak: Batı dünyası

Bu terim, çevresine kıyasla farklı yasa ve politik statüsü bulunan şehir veya bölgeler için kullanılır. Bu şehirler şehir devleti gibi
Kaynak: Corpus separatum

Liç işlemi temel olarak hidrometalurji k zenginleştirme yöntemlerinden biridir. Pirometalurji k işlemlere kıyasla, liçin uygulaması çok
Kaynak: Liç

Eko etiketleme ürünlerin üretim ve kullanım aşamalarında diğer ürünlere kıyasla çevreye daha az zarar verdiği düşünüldüğü takdirde ürünlere
Kaynak: Eko etiket

Genç , kültürel normlara ya da başka bir canlıya kıyasla daha küçük yaşta olan. Gençler , J. D. Salinger'ın bir öyküsü Gençlerbirliği SK 'nın
Kaynak: Gençler (anlam ayrımı)

Ogg Vorbis ses depolama yönteminin sıkıştırma verimi MP3 yöntemine kıyasla daha iyidir. olanı MP3 biçiminde olana kıyasla daha çok yani
Kaynak: Ogg Vorbis

Sol hemisferin, primer fissürlerinin, embriyolojik yaşam aşamasından itibaren, sağ hemisferdekilere kıyasla, daha erken geliştiğini
Kaynak: Serebral dominans

Eski Mayalar”ın (Mayalar'ın bugünkü torunlarına kıyasla kullanılan deyim) astronomi , matematik , mimari ve sanat gibi birçok alanda
Kaynak: Maya uygarlığı

Seçilim olunca, avantajlı veya "adaptif " özellikli bireyler, diğer bireylerine kıyasla bir üreme avantajına sahip olurlar, yani diğer
Kaynak: Seçilim

Geleneksel dini bir özelliği olmayıp gelenekçi Yahudiler ve Hristiyan lar için Levililer kitabının diğer metinlerine kıyasla da bir
Kaynak: Kutsal Kod

kıskaçla polimeraz arasındaki protein-protein etkileşimlerinin daha kuvetli ve daha spesifik olmasıdır, polimeraz-DNA iplik etkileşimine kıyasla.
Kaynak: DNA kıskacı

Işık yılı, (sembol: IY, İng. light year (ly), ışığın bir yılda boşlukta aldığı mesafedir. Astronomik birim 'e kıyasla büyük bir uzunluk
Kaynak: Işık yılı

Hikayeye kıyasla daha uzun ve olaydan ziyade kişi merkezli bir yazı türüdür. Japon edebiyatı nın başyapıtlarından Genji'nin Hikâyesi
Kaynak: Roman

Psikoloji diğer bilimlere kıyasla kısa bir geçmişe sahiptir. Bu kısa süre içinde psikoloji değişik biçimlerde tanımlanmıştır.
Kaynak: Psikoloji

Mass Effect 2 de bulunan galaksi, orjinal Mass Effect e kıyasla daha derinleştirilmiştir. orjinal Mass Effect e kıyasla daha küçük biçimde
Kaynak: Mass Effect 2

Gündüzleri ortam geceye kıyasla oldukça sessiz ve güvenlidir. Şehirde azımsanmayacak düzeyde evsiz bulunmaktadır. Atlanta gece hayatı
Kaynak: Atlanta

Ancak fırınlama sırasında kızartmaya kıyasla daha az yağ kullanıldığı için fırınlanan yiyecekler kızartılan yiyeceklere göre daha
Kaynak: Fırınlama

Üst âlem sisteminde ökaryotların prokaryotlara kıyasla arkelerle daha çok ortak özellikleri olduğundan arkelerle beraber neomura klad ı
Kaynak: Ökaryot

Özellikle DNA ipliklerini birbirine bağlayan hidrojen bağları ve elektronik etkileşimlerin, her bir iplikteki bağların kuvvetine kıyasla
Kaynak: DNA'nın yapısı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)