Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kökünden ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

Türkçe - İngilizce

kökünden anlamı
zarf
1) radically
2) rootedly
3) basically

"kökünden" için örnek kullanımlar

iPhone 5S,apple,akıllı telefon,iphone 5,ios 6,iphone 6 Şarj sorunu kökünden hallolacak!

iPhone 5S, apple, smartphone, iphone 5, ios 6, iphone 6 Charging the root of the problem will be sorted out!

Kaynak: veteknoloji.com

Apple bu sefer aldığı patent ile akıllı telefonlardaki şarj sorununu kökünden halletmeyi planlıyor.

Apple patent, this time with the plan to eradicate the problem of charging smartphones.

Kaynak: zaman-online.de

Sorun kökünden çözülür.

The root of the problem is solved.

Kaynak: medimagazin.com.tr

Ya da transfer döneminde Edinson Cavani ya da Radamel Falcao'dan birini kadrosuna katarak sorunu kökünden de çözebilir.

Edinson Cavani or Radamel Falcao'dan in or transfer into one of the staff at the root of the problem can be solved.

Kaynak: goal.com

saccharifera), etli kökünden şeker elde edilen, ıspanakgiller familyasından 2 yıllık tarım bitkisi. 1 yıl vejetatif organları, 2.
Kaynak: Şeker pancarı

Mesnevî ( مثنوی ) kelimesi İsna kökünden gelmektedir. Tesniye ikileme gibi bir anlamı olup beyit ler halinde yazılan bir nazım türüdür.
Kaynak: Mesnevi

Hafîz (Arapça : ar | الحفيظ), Arapça 'da "korumak, ezberlemek" anlamına gelen hıfz (ar | حفظ) kökünden türemiş bir sıfattır ve "koruyan,
Kaynak: Hâfız

Tezhip (Osmanlıca : Tezhib) kelimesi, Arapça zeheb (altın) kökünden türemiş olup, ‘altınlamak' anlamına gelir. Çoğulu olan “tezhibat” “
Kaynak: Tezhip

Kanonik sözcüğü, Yunanca kanon (kanun, kural) kökünden türemiş bir sıfat . " "genel olarak kabul edilen" veya "otorite lerce doğrulanmış"
Kaynak: Kanonik

Aedilis, (Latince : aedes, aedis kökünden "Tapınak", "yapmak") Roma İmparatorluğunda bir memuriyet biçimidir. Aedilis devlet binalarının
Kaynak: Aedilis

Mâlik (Arapça مالك), Arapça bir kelime olup, "Mülk" kökünden türemiştir ve "bir mülke sahip olan" anlamını taşır. İslam inancında Mâlik
Kaynak: Mâlik

Mülk kökünden türemiştir. Orta doğu bölgesinde konuşulan birçok dilde yer alır. Melike ise Arapça'da kraliçe anlamındadır. Siyaset
Kaynak: Melik

İrtica (Türkçe : "önceki yere dönüş") ya da gericilik (Arapça : رجع, raca'a kökünden, Fransızca: Réaction), önceki koşullara dönüşü isteyen
Kaynak: İrtica

Sarkıt, (Yunanca'da stalaktos (Σταλακτίτης) "damlama , damlamış" kökünden gelen, genellikle damlataş mağaraları olarak da adlandırılan
Kaynak: Sarkıt

Mahrem, İslâm 'da evlenilmesi haram olan (nikâh düşmeyen) kişi Mahrem sözcüğü Arapça haram (yasaklanmış) kökünden gelir. Mahrem olmayan
Kaynak: Mahrem

Centuria (Latince çoğulu centuriae) Latince centum (yüz) kökünden türetilen ve 100 kişiden (başlangıçta aşağı yukarı) oluşan birliğe
Kaynak: Centuria

Fiil soylu kelimeler; fiil kökünden oluşturulmuş, cümlede bir iş veya oluş bildiren sözcükler. Türkçedeki fiil soylu sözcükler fiil ler
Kaynak: Fiil soylu kelime

Murakabe (Arapça: مراقبة), "gözetlemek" anlamına gelen Arapça 'daki "rakabe" kökünden türetilmiş bir sufi pratiğidir. Dikkatle izlemek,
Kaynak: Murakabe

Latince lutea (sarı) kökünden gelir. Ispanak ve kara lahana gibi yeşil sebzelerin yapraklarında bulunur ve mavi ışığı emici özelliği
Kaynak: Lutein

Sadaka, Arap müelliflerine göre, ş-d-k kökünden iştikak eder ve doğruyu söylemek manasına gelir. Bir müslüman ın sadaka vermesi onun
Kaynak: Sadaka

Hafîz (Arapça : ar | الحفيظ), Arapça 'da "korumak, ezberlemek" anlamına gelen hıfz (ar | حفظ) kökünden türemiş bir sıfattır ve "koruyan,
Kaynak: Kur'an hâfızı

Sanskritçe "mati", "ma" kökünden geldiği düşünülmektedir. Yunan mitolojisinde, Okeanos ile Tethys 'in kızı, Hikmet tanrıçasıdır.
Kaynak: Metis (mitoloji)

Arapça'da 'yeni bir şey uydurmak, ihdas etmek' anlamlarını ifade eden (و ض ع) kökünden türemiş bir kelime olan Mevzu (موضوع), Hadis
Kaynak: Mevzu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)