Neticede önemli olan bu galibiyeti elde etmek ve bundan güç almaktı.
As a result, it is important to get the win and it almaktı power.
Kaynak: goal.com Ben her şeye iyi gözle bakıyorum.
Neticede olduğu kadar olsun diyorum.
I'm looking at the good in everything. Consequently, to get as much as I say.
Kaynak: skyturk360.comNeticede LGBT'ler de anne babaları ve kardeşleriyle birer aile değil mi?
As a result, parents and siblings in a family LGBT people is not it?
Kaynak: blog.radikal.com.tr Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayaca çalışacağız,
neticede biz Juventus'uz.
Will try to win the Champions League, eventually we Juventus'uz.
Kaynak: goal.comAtinalıların Spartalılarla münasebetleri 431'de tekrar bozulup,
neticede Peloponnes Harbi başladı. Perikles, Peloponnes Harbinde başarılı
Kaynak: PeriklesHer ne kadar kalp kendi iç uyarım sistemi ile çalışsa da
neticede kalp kasılma gücü ve kalp atım hızı otonom sistem tarafınca kontrol
Kaynak: Kalp kasıSilisli sacların en önemli özelliği, taşıdığı silisyum sayesinde manyetik kayıpları minimuma indirmesi ve
neticede verimi arttırmasıdır.
Kaynak: SacEn çok caz ile blues müziği Van Ronk'un ilgisini çekti;
neticede en çok blues müziği ile ilgilendi. Şarkıları Furry Lewis ile
Kaynak: Dave Van Ronkbu
neticede kınık olan köyün adı kınıkdeliler olarak değiştirilmiştir. Kültür: Köyün gelenek , görenek ve yemek leri hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kınıkdeliler, ÇorumBu nedenle; verici elektronik bölümünün yer değiştirmesiyle otomatikman yer değiştirerek
neticede Çınarlı adı altında 12.05.1980 tarihine
Kaynak: Radyo ÇınarlıTasfiyesinden sonraki
neticede de banka kapatılmıştır. Kategori:Türkiye bankaları Kategori:Cumhuriyet döneminde İstanbul Kategori:1925'te
Kaynak: İstanbul Esnaf Bankası T.A.Ş