Sema'nın yaşayacakları Narin'i derinden sarsacak ve büyük bir
öfkeyle yola çıkmasına sebep olacaktır.
Narin live Sema appalling and a large set will cause anger.
Kaynak: stargundem.comGazeteye göre, Real karşısında ilk 11'de sahaya çıkmayacağını öğrenen Rooney,
öfkeyle arkadaşlarına deneyimli menajeri şikayet etti.
According to the newspaper, Real face of the field in the first 11 çıkmayacağını learning Rooney angrily complained to friends, experienced manager.
Kaynak: spor.haberturk.comO dönem bir güneyli senatör,
öfkeyle, Büyükelçi Ertegün'e bir mektup göndererek, 'Herkes bu siyahların ne olduğunu ve nasıl muamele edilmesi gerektiğini biliyor ama siz bunları ön kapınızdan sürekli içeri alıyorsunuz.
At that time, a southern senator, anger, sent a letter to the Ambassador Ertegün'e, 'Everyone knows that black people should be treated, but what is it and how you receive them through the front door and continuously.
Kaynak: sabah.com.trOna çeşitli öğütler vererek yol gösterir. Akhilleus
öfkeyle savaştan ayrılıp bir daha dövüşmek istemeyince, Patroklos onu tekrar savaşa
Kaynak: PatroklosAlbüm zamanında anti-Sovyet ve politik görüşü sağ olduğu için
öfkeyle eleştirilmişti. Bu tip nedenlerden dolayı, Hergé 1930larda albümü
Kaynak: Tenten Sovyetler'de4 Nisan 1945'de, amiral Canaris'in günlükleri bulundu ve günlükler okunduktan sonra Hitler
öfkeyle komplocuların idam edilmelerini emretti
Kaynak: Hans Oster2011 yılında Türk vatandaşı olmuştur Türk vatandaşlığına geçişi, Azerbaycan Atletizm Federasyonu tarafından
öfkeyle karşılandı 2012
Kaynak: Ramil GuliyevÇoğu kadın ve çocuklardan oluşan yüzden fazla Apache'nin Camp Grant Katliamı nda öldürülmesinden sonra kızılderililer, büyük bir
öfkeyleKaynak: Apaçi savaşlarıVisual AIDS yetkililerine göre ;'
öfkeyle değil, kendini feda eden bir aşık gibi kanla ve tutkuyla olan bağlantısından'; dolayı seçilmiştir.
Kaynak: AIDS kurdelesigörevi, Bizans imparatorunun kızı Prenses Theophano'nun Otto'nun oğluyla arasında bir evlilik ayarlamaktı, ancak Bizans'ta
öfkeyle karşılandı.
Kaynak: Kremonalı LiutprandNotlar ve referanslar: Ulusları
öfkeyle çiğneyip ezdin.: 13 Kendi halkını, seçtiğin ulusu kurtarmaya geldin.: Kötü soyun başını ezdin,:
Kaynak: ArmageddonSavaşlar, Ağaçlar Çağı 'nda başlamıştır, Noldor'un Beleriand'a beraberlerinde getirdikleri
öfkeyle birlikte sürüp gitmiştir.
Kaynak: Birinci Çağkeşfederlerken, annelerinin ve genel olarak Ortadoğu coğrafyasının kan, acı, yoksulluk, cehalet ve
öfkeyle yoğrulmuş hayatlarıyla yüzleşirler.
Kaynak: Yanık (oyun)6 Güç ve
öfkeyle, kanalın yanında durduğunu gördüğüm ikiboynuzlu koça doğru koştu. 7
Öfkeyle saldırdığını, koça vurup boynuzlarını kırdığını
Kaynak: ArmilusÇünkü İblis zamanının az olduğunu bilerek Büyük bir
öfkeyle üzerinize indi.› Vahiy bölümüne göre gökteki konumlarını yitiren Şeytan ve
Kaynak: Mahşerin Dört AtlısıBu olay Prusya halkı tarafından
öfkeyle karşılandı. Prusya-İspanya ittifakından çekinen Fransa, Prusya sarayına baskı yapmaya başladı.
Kaynak: Ems Telgrafıyönlerini, bir zamanların “ciddi” gazetecilik anlayışını, yaşanan kavga ve tartışmaları heyecanla, bazen
öfkeyle, bazen hüzünle okuyacaksınız.
Kaynak: Cumhuriyet'i Çok SevmiştimKinle,
öfkeyle de dolsa yine de Leyla'dan uzun süre kopamaz. Aslında Anadolu 'nun farkındadır hatta orda olmak, milletinin verdiği yaşam
Kaynak: Sodom ve Gomore (roman)canlandırılması ailesini de isyan ettirmiş ve filmin Londra'da yapılan ilk gösteriminde hazır bulunan torunları
öfkeyle salonu terketmişlerdi
Kaynak: Zulu (film)1960 lar da 9 kişinin katliam gibi seri cinayetler işleyen bir
öfkeyle kalkıp zararla oturan haksızlığa uğrayıp intikam peşinde yarışan
Kaynak: Çive, NallıhanOtele yerleşen yolcular akşam yemek yerlerken Jessie Carlos'a matruşkalardan bahseder, bu sohbete kulak misafiri olan Abby
öfkeyle masadan
Kaynak: Sibirya EkspresiKaba, kadın ve aydın düşmanı, işkenceci komiser Recai (Halil Ergün), çocukluğundan kaynaklanan bilinçaltı bir
öfkeyle çevresindeki herkesi
Kaynak: Böcek (film, 1995)