The team leaves early to
acclimatize to the weather condition in New Zealand.
Ekibi Yeni Zelanda'da hava koşullarına alışmak için erken bırakır.
Kaynak: tempo.com.phI went outside to do a few lunges and
acclimatize myself to the watery situation.
Birkaç lunges yapmak ve sulu duruma kendimi iklime alıştırmak için dışarı çıktım.
Kaynak: whistlerquestion.comWithin a couple days nearly all travelers will fully
acclimatize.
Birkaç gün içerisinde neredeyse tüm gezginler tam alışmak olacak.
Kaynak: prweb.comMost of them fail to
acclimatize to the new environment.
Çoğu yeni ortama alışmak için başarısız.
Kaynak: scienceworldreport.comlevel of adaptation; mountaineers refer to the altitudes above 8000 | m | ft | sigfig 2 as the "death zone", where no human body can
acclimatize.
Kaynak: Effects of high altitude on humansThe Astros would occasionally use it for running and exercising to
acclimatize players to warm weather before a road trip. However, the
Kaynak: Colt Stadium