Normally, players
acquiesce and take a pay cut or restructure their contract.
Normalde, oyuncular kabullenecek ve bir ücret kesme almak veya kendi sözleşme yeniden.
Kaynak: latinospost.comShe was disinclined to
acquiesce to the later part of his bargain.
Onun pazarlık sonraki bölümünde kabullenecek almayacaktı edildi.
Kaynak: thecelebritycafe.comHess also become the latest to
acquiesce to shareholder activism.
Hess, aynı zamanda hissedar aktivizmi kabullenecek en son haline.
Kaynak: blogs.marketwatch.comBut it may have persuaded them to
acquiesce to a measure that appears inevitable.
Ama bu kaçınılmaz görünen bir önlem razı etmek için onları ikna etmiş olabilir.
Kaynak: wbir.com