Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

be afflicted with ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

"be afflicted with" için örnek kullanımlar

Lazaro Arbos may be afflicted with a stutter, but when he sings, it just melts away.
Lazaro ARBOS bir kekeme ile tutulmuş, ama şarkı söylediğinde, sadece uzakta eritir olabilir.
Kaynak: popcrush.com
Rory's brain has also started to atrophy since the accident, leading one neurologist to suggest he will be afflicted with early onset dementia.
Rory'nin beyin de o erken başlangıçlı bunama ile tutulmuş olacak önermek biri nörolog açan kazadan beri atrofi başlamıştır.
Kaynak: kingmandailyminer.com
"If a man were to stay very long at Canberra, he would probably be afflicted with something worse than anthrax," Hutchison told MPs on September 23, 1908.
"Bir adam Canberra çok uzun kalmak olsaydı, muhtemelen şarbon daha kötü bir şey ile tutulmuş olacaktı," Hutchison 23 Eylül 1908 tarihinde milletvekilleri anlattı.
Kaynak: news.com.au
Although one part of town does not seem to be afflicted with breaks more than another, Slutts said that the city's older, cast iron water mains seem to break more often.
Şehrin bir parçası diğerinden daha molaları ile tutulmuş olması için görünmüyor olsa da, Slutts şehrin eski olduğunu söyledi, dökme demir su şebeke daha sık kırmaya görünüyor.
Kaynak: press-citizen.com

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.