He refused, offering instead to light Hogan's trademark yellow shirt
aflame.
O Hogan marka sarı forması alevler yakmak yerine sunan reddetti.
Kaynak: bleacherreport.comThose chiseled, severe features; that chin dimple; that hair
aflame.
Bu keskin, şiddetli özellikleri; çenesinin gamze; ki saçları tutuşmuş.
Kaynak: grantland.comThe forest too is
aflame with Palash, and the fields awash with golden mustard.
Orman çok Palash ile tutuşmuş ve Tarlalar altın hardal ile çalkalanıyor.
Kaynak: economictimes.indiatimes.comA garage adjacent to the house the Zweigs were renting was
aflame.
Zweigs kiralamak eve bitişik bir garaj tutuşturmak oldu.
Kaynak: sananselmofairfax.patch.comAnything set
aflame or on fire. Flaming (Internet), the act of posting deliberately hostile messages on the Internet used mainly by a troll
Kaynak: Flaming